STADYUMUN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Stadion
• Stadions
• Stadien
• Stadiums

Stadyumun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu stadyumun tarihi var.
Das Stadion hat Geschichte.

Gece yarısından sonra stadyumun arkasındaki sokakta.''.
In der Gasse hinter dem Stadion nach Mitternacht.".

Stadyumun çok mu iyi durumda?
Ist der Bürgersteig in gutem Zustand?

Çoğu insan hep stadyumun yanına park eder.
Die meisten Leute wollen gleich neben dem Stadion parken.

Bu stadyumun parçalarını tahrip etti.
Dies zerstörte Teile des Stadions.

On polis arabasının da stadyumun etrafında dolaşmasını istedik.
Und zehn Polizeiautos fahren um das Stadion herum.

Stadyumun üzerinden atlamış olmalı.
Er muss über das Stadion gesprungen sein.

Güler yüzlü personel bize stadyumun mini turunu verdi.
Freundliches Personal gab uns eine Mini-Tour durch das Stadion.

Stadyumun dışında Gregorioya saldırdın.
Sie folgten Gregorio außerhalb des Stadiums.

Şimdi durun, Yoksa ikinizi de stadyumun çevresinde koşu tur yapayım.
Haltet euch jetzt zurück, oder ihr dürft Runden um das Stadion laufen.

Stadyumun belirli bir bölümü için biletler.
Tickets für einen bestimmten Bereich im Stadium.

Güney Afrikadaki üç resmi stadyumun gerçek sahnelerinin ve seslerinin tadını çıkarın.
Genießen Sie authentische Szenen und Sounds der drei offiziellen Stadien in Südafrika.

Stadyumun ve çevre binaların tepesine keskin nişancı istiyoruz.
Und den angrenzenden Gebäuden. Wir wollen Scharfschützen auf dem Stadiondach.

Arkeologlar, bu devasa antik stadyumun Kolezyumdan 600 yıl öncesine dayandığına inanıyor.
Archäologen glauben, dass dieses kolossale antike Stadion 600 Jahre vor dem Kolosseum entstand.

Stadyumun çevresinde bizim gibi park edilmiş taksileri görmedim,[…].
Rund um das Stadion sahen wir keine Taxis, die wie wir geparkt waren.[…].

Büyüleyici Atmosferler: Rusyadaki 12 stadyumun tamamı FIFA World Cup™ güncellemesinde yer alıyor*.
Packende Atmosphäre: Alle 12 russischen Stadien sind im FIFA World Cup™-Update* vertreten.

Bu stadyumun ev sahibi takımı São Paulo FCdir.
Das Stadion ist die Heimstätte des FC São Paulo.

Abdeslamın ağabeyi İbrahim Abdeslam 13 Kasımda stadyumun önünde kendini havaya uçurmuştu.
Abdeslams älterer Bruder Brahim Abdeslam hatte sich am 13. November vor dem Stadion in die Luft gesprengt.

Batıdaki stadyumun bile izleri kalmıştır.
Es hat auch im Westen Spuren hinterlassen.

Avrupa Futbol Şampiyonasından sonra oluşturulacak bir atletizm pistinden sonra stadyumun kullanım olanakları genişletilmiş olacak.
Durch den Einbau einer Leichtathletiklaufbahn nach Abschluss der Fußballeuropameisterschaft 2012 werden die Nutzungsmöglichkeiten des Stadions erweitert.

Yaklaşık 8 stadyumun dağıtım belgeleri bizde.
Wir haben mit acht Stadien Lieferverträge.

Eylül 2000de, 1997de Tirol Milch Stadion adını alan Tivoliye nispeten yakın bir yerde daha modern ve daha büyük bir stadyum olan Tivoli-Neu açıldıktan sonra, stadyumun terk edilmesine karar verildi.
Nachdem im September 2000 mit dem Tivoli-Neu in relativer Nähe zum mittlerweile 1997 in Tirol Milch Stadion umbenannten Tivoli ein moderneres und größeres Stadion eröffnet wurde, entschied man, das Stadion aufzugeben.

Sonra stadyumun bu kısmının tamamen yıkılmıştır.
Dann ist dieser Teil des Stadions komplett eingestürzt.

Politika siyasetçilerin oynadığı kötümser bir takım oyununa benzemeye başladı, halk kenara itilmiş stadyumun koltuklarından seyrediyormuş gibi, politika tutkusu giderek körlüğe ve çaresizliğe daha fazla yer açıyormuş gibi.
Politik ähnelt mehr und mehr einem zynischen Teamspiel, gespielt von Politikern während die Öffentlichkeit zur Seite gestoßen wird, als ob sie auf den Zuschauerbänken eines Stadiums sitzt, in der die Leidenschaft für Politik nach und nach Verblendung und Verzweiflung Platz macht.

Oyun, stadyumun dışındaki NPCye gidilerek başlatılır.
Das Spiel wird durch den NPC außerhalb des Stadions gestartet.

An8} Onlar sadece stadyumun içinde değil, futbol kulübümüzün içinde de var.
Sie befinden sich nicht nur im Stadion, sondern auch im Club.

Stadyumun çevresinde sahte bir tamirat ekibimiz var. İlave patlayıcıları yerleştiriyorlar.
Eine falsche Reparaturkolonne deponiert im Stadion weitere Ladungen.

Örneğin Kanavinsky, stadyumun, tren istasyonunun ve fuarın bulunduğu merkezi ve bölgeyi birbirine bağlar.
Zum Beispiel verbindet Kanavinsky das Zentrum und das Gebiet, in dem sich das Stadion, der Bahnhof und die Messe befinden.

Stadyumun yapısı gerçekte kolej oyununun gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
Die Struktur des Stadions spielte wirklich Rolle in Evolution Universitätsspiel.

Tüm kullanım transferinden stadyumun erişimin genel anlamda spor organizatörü can- ve sömürü hakları bağımlı hale.
Sportveranstalter kann in Allgemeinen Geschäftsbedingungen den Zutritt zum Stadion von der Übertragung sämtlicher Nutzungs- und Verwertungsrechte abhängig machen.