Tabut Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu tabut boş.
Kaç tane tabut var?
Tabut lazımdı.
Wir brauchten einen Sarg.Açık tabut istiyorlar.
Offene Särge.Tabut sevk ediyorsun.
Sie liefern Särge.
İnsanlar da tercüme ediyor
Açık tabut muydu?- Evet.
War der Sarg offen? -Ja.Tabut gibi görünüyor.
Sieht aus wie ein Sarg.Maalesef, tabut bir gereklilik.
Särge sind leider notwendig.Tabut hareket etti.
Der Sarg hat sich bewegt.Anne ve Tabut da çoğul.
Die Mutter und der Sarg ist auch Plural.Tabut almam lazım.
Ich muss einen Sarg kaufen.Hayır. Kesinlikle tabut değil.
Nein. Es ist ganz sicher kein Sarg.Tabut boş bile olsa.
Auch wenn der Sarg leer ist.Gwang-juda yeterince tabut yok.
Es gibt nicht genug Särge in Gwangju.Tabut boşsa olmaz ama.
Nicht, wenn der Sarg leer ist.Bu suçlulara tabut gerekli değil.
Diese Verbrecher brauchen keine Särge.Bu tabut bir tuhaf Gina.
Dieser Sarg ist seltsam, Gina.Sana söylüyorum, tabut hareket ediyor!
Ich sage dir, der Sarg bewegt sich!Tabut açık olsun istiyor musun?
Soll der Sarg offen sein?Daha fazla tabut alsak iyi olur.
Wir sollten mehr Särge einkaufen. Und noch etwas.Tabut mu istiyorsunuz efendim?
Möchten Sie einen Sarg, Sir?Suyun altında çok daha fazla tabut var.
Unter Wasser gibt es sogar noch weitere Särge.Siz, tabut inşa edin.
Särge bauen. Mehr braucht ihr nicht.Rahip emekli olmuş, çiçekçi taşınmış ve tabut taşıyıcıların ikisi artık aramızda değil.
Der Reverend ist in Rente, der Florist verzogen, und 2 der Sargträger sind tot.Tabut, zindan ya da hendek mi?
Särge und Kerker und Burggräben?Gördüğünüz gibi tabut ithal, her zamanki gibi.
Wie ihr seht, ist der Sarg importiert, wie immer.Tabut açık mıydı, değil miydi?
Ob der Sarg offen war oder nicht?İnsanlar buraya tabut arkasında geldiğimi söylüyor.
Die Leute sagen, ich komme hinter dem Sarg zu ihnen.Tabutlar… Maalesef, tabut bir gereklilik.
Quilling tekniğinde tabut, kendi elleriyle ustalık sınıfı.
