TARAFTARLARIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Fans
• Parteien
• Anhänger

Taraftarların Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Taraftarların isteği var.
Parteien haben Wünsche.

Jojo Siwa sahneden taraftarların kafasını yakaladı.
Jojo Siwa eroberte die Köpfe der Fans von der Bühne.

Taraftarların siyasi tercih ölçütü var mı?
Hat der Verein parteipolitische Präferenzen?

Manchester United taraftarların uçak biletini karşılayacak.
Manchester United wird das Flugticket der Fans erfüllen.

Taraftarların koşulsuz desteği… Baksana Nico.
Die bedingungslose Unterstützung der Fans.

Bu gibi kararların sadece taraftarların akıllarını karıştıracağını düşünüyorum''.
Solche Entscheidungen verwirren nur die Fans.".

Taraftarların ne kadar tutkulu olduğunu biliyorum.
Ich verstehe, wie leidenschaftlich die Fans sind.

Jürgen Klopp özel veya bugün taraftarların kalplerini nasıl kazanacaksınız.
Jürgen Klopp privat oder wie man heutzutage die Herzen der Fans gewinnt.

Taraftarların doğruyu bilmeye hakları var.
Die Angehörigen haben das Recht, die Wahrheit zu erfahren».

Böylesine önemli bir takım için ve tüm taraftarların önünde yarışmak inanılmaz bir şeydi.
Für ein so wichtiges Team und vor all den Fans gefahren zu sein.

Bu maçın taraftarların için ne anlama geldiğini biliyorum.
Ich weiß, was dieses Spiel den Fans bedeutet.

Genç oyuncu Torbjörn Olesen, görünüşe göre, taraftarların ilgisine katkıda bulunacak.
Der junge Spieler Torbjörn Olesen wird anscheinend zum Interesse der Fans beitragen.

Taraftarların görmek isteyecekleri de bu olacaktır.
Und das ist es doch, was die Zuschauer sehen wollen.".

Ve dünyanın geri kalanı için taraftarların bu tutumu sadece Zamora iyi her şeyi yok eder.
Und diese Haltung der Fans auf den Rest der Welt nur zerstört alles gut in Zamora.

Taraftarların Hobbs için çılgınca bağırışını dinleyin!
Und hören Sie nur, wie wild die Menge Hobbs anfeuert!

Biyografi ve oyuncuların kişisel yaşamları ilk etapta taraftarların ilgisini çekiyor.
Die Biografie und das Privatleben der Schauspielerin interessieren die Fans in erster Linie.

Taraftarların arasında huzursuzluk çıkarmaya çalışıyorlar.
Tom versucht, zwischen den Parteien zu beschwichtigen.

Yüzyılın ikinci yarısından bu yana, taraftarların ve kiliselerin sayısı azaldı.
Seitdem die zweite Hälfte das 20. Jahrhundert, die Zahl die Anhänger und die Kirchgänger hat sich geneigt.

Cardi B taraftarların davranışları hakkında net bir yorum yaptı.
Cardi B äußerte sich scharf zum Verhalten der Fans.

Bence bu adamlar takıma mutluluk getirdi ve taraftarların yüzünde gülücükler oluşturdu.
Und sie haben es geschafft, den Fans Freude zu machen und ihnen ein Lächeln ins Gesicht zu zaubern.

Bazı taraftarların ellerinde bıçaklar olduğu görülmüştü.
Wir haben gesehen, dass einige Anhänger Messer in der Hand hatten.

Kritik nokta takımın inancı ve taraftarların 95. dakikaya kadar olan desteğiydi.''.
Der Schlüssel war das Vertrauen, das die Mannschaft und die Fans bis zur 95. Minute hatten.".

Bu yıl taraftarların heyecan verici bir sezon göreceğine eminim.
Die Fans werden in diesem Jahr eine spannende Saison erleben.

Bu olasılık her yaştan oyuncular bir çok kullanır. Bu oyunların taraftarların sayısı çok büyük olduğundan.
Diese Möglichkeit nutzt eine Menge von Spielern aller Altersklassen. Da die Zahl der Fans dieser Spiele ist sehr groß.

Bir de taraftarların neden söz ettiğini… bilmediğini söylüyorlar.
Und da sag einer, die Fans wüssten nicht, wovon sie sprechen.

Janka- Onun dokunmatik bu güzelliğin taraftarların gerçek sevinç verebileceği hafif kırılgan kız-kamış olduğunu.
Janka- ist ein sanftes fragiles Mädchen-Schilf, dass seine Berührung der wahre Freude der Fans dieser Schönheit.

Taraftarların beni bu şekilde destedikleri için mutluyum, teşekkür ederim.
Ich bin den Fans dankbar, dass sie mich auf diese Weise unterstützt haben.

Hakkında hayal kırıklığına taraftarların kalabalık arasında mıydınız Scalebound en iptal edildiğinde mi düştü?
Sind Sie in der Menge von Fans, die über waren enttäuscht Scalebound des Untergang, wenn es abgebrochen wurde?

Taraftarların çoğu çok maaş aldıklarını, kötü oynadıklarını, şımarık ve toy olduklarını düşünüyor.
Zu schlecht, zu verhätschelt und unreif. Viele Fans halten sie für überbezahlt.

Bu vesileyle, taraftarların farklı görüşleri ve tartışmaları var.
Bei dieser Gelegenheit haben die Fans unterschiedliche Meinungen und Diskussionen.