TARLALARDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

auf den Feldern
auf dem Feld

Tarlalarda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Tarlalarda bir kahraman ol!
Sei ein Held auf dem Feld!
Bütün aile tarlalarda çalışır.
Auf den Feldern arbeiten ganze Familien.
Peki tarlalarda kimin çalışması gerekecek?
Und wer bearbeitet die Felder?
Izin verin, kaçıp tarlalarda öleyim!
Lassen Sie mich laufen und auf dem Feld sterben!
Adem tarlalarda ve madenlerde çalışıyor.
Die Adams arbeiten auf den Feldern und Minen.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Ailemi beslemek için tarlalarda çalışıyorum.
Damit sie essen können, arbeite ich auf den Feldern.
Seni tarlalarda takip etmek zorunda mıyım? Lagertha!
Lagertha! Warum muss ich dir auf die Felder folgen?
Sakin ol, bu insanlar bize tarlalarda yardım ediyor.
Langsam, diese Leute helfen uns auf den Plantagen.
Onları tarlalarda ve ormanlarda karşılamak nadirdir.
Man trifft sie selten auf den Feldern und in den Wäldern.
Köle kadınlar pişirir… temizler. ve tarlalarda çalışırmış.
Sklaven kochten, reinigten und arbeiteten auf den feldern.
Minli ve aileleri tarlalarda gün boyunca çalışıyorlar.
Minli und ihre Eltern arbeiten den ganzen Tag in den Feldern.
Tarlalarda, kiliselerde ve otoparklarda grup satışlarına dikkat edin.
Achten Sie auf Gruppenverkäufe in Feldern, Kirchen und Parkplätzen.
Toprak o kadar sertti ki, tarlalarda çalışmak olanaksızdı.
Nacht und machte es so unmöglich, auf den Feldern zu arbeiten.
Tarlalarda, kiliselerde ve otoparklarda grup satışlarına dikkat edin.
Achten Sie auf Gruppenverkäufe auf Feldern und Parkplätzen.
Kazma devam etti ve tarlalarda daha fazla ceset bulundu.
Der Eberlein sei verstorben und es gäbe noch mehr Leichen auf dem Hof.
Dünyanın yiyecek tedariğinin yarısı tarlalarda çürür.
Die Hälfte der Nahrungsversorgung der Welt verfault auf den Feldern.
Orman ve tarlalarda koşturan saf bir çocuktum bir zamanlar.
Ich war einst ein naiver Junge, der durch Wald und Wiesen lief.
General Pakın askerleri sabah biz tarlalarda çalışırken geldi.
General Paks Soldaten kamen am Morgen, während wir auf den Feldern gearbeitet haben.
Kör köylüler tarlalarda çalışamamış ve hayvanlara bakamamışlar.
Die blinden Bauer konnten auf den Feldern nicht arbeiten und seine Tiere sorgen.
Tuhaf şeyler düşünmeye başladım. Dışarıda, tarlalarda olmak gibi.
Wie es ist, draußen in den Feldern zu sein. Ich dachte an die merkwürdigsten Dinge.
Sular zehirlendi, tarlalarda tüm bitkiler solup kurudu.
Vergiftet waren die Wasser, auf den Feldern verdorrten die Pflanzen.
Tarlalarda uyuyorum ve sağ kalabilmek amacıyla bir kaç kuruş için şarkı söylüyorum.''.
Ich schlafe in Feldern und singe für ein paar Geldstücke, um zu überleben".
Sonra, birkaç gün boyunca tarlalarda öylece dolandım saklandım, tıpkı bir hayvan gibi.
Dann irrte ich mehrere Tage durch die Felder. Versteckt wie ein Tier.
Bu iki grup kasabadaki birbirlerini tanıyor olsa da, tarlalarda farklı bir hikayeydi.
Obwohl diese beiden Gruppen sich in der Stadt gut auskannten, war es auf den Feldern anders.
Bu tarlalarda çalışıyordum ve aniden yukarıdan bir ses duydum. Geçen yıl doğum günümde.
Habe ich auf dem Feld gearbeitet. An meinem Geburtstag letztes Jahr.
Tohumların her teslimatı hasattan önce tarlalarda kontrol edilir ve test edilir.
Jede Saatlieferung wird noch vor der Ernte auf den Feldern kontrolliert und getestet.
Bu tarlalarda, ağaçların arasından yürüyor ve… Gene Leroy Hartı arıyorlardı.
Gene Leroy Hart. Sie gingen durch die Felder, durch den Wald und… suchten nach….
O öğleden sonra başrahip tarlalarda çalışmanın önemi üzerine konuştu.
An jenem Abend sprach der Abt über die Wichtigkeit der Arbeit auf dem Felde.
Annem hastaneye gönderildiğinde,onları desteklemek için tarlalarda çalışmaya başlar.
Als Mama ins Krankenhaus geschickt wird,beginnt sie auf den Feldern zu arbeiten, um sie zu unterstützen.
Ayrıca tarlalarda veya bahçelerde çalışırlar, doğal olarak yaşamlarına etkinlik katarlar.
Sie arbeiten auch auf dem Feld oder im Obstgarten und widmen sich natürlichen Aktivitäten in ihrem Leben.
Sonuçlar: 55, Zaman: 0.024

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca