Topuklu ayakkabılar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Topuklu ayakkabılar yok.
Keine hochhackigen Schuhe.Seç ve güzel topuklu ayakkabılar giy.
Wählen und tragen Sie schöne hochhackige Schuhe.Topuklu ayakkabılar tehlikeli.
Güzel kıyafetler, topuklu ayakkabılar giyerlerdi.
Sie tragen schöne Kleider, hohe Schuhe.Topuklu Ayakkabılar Çok Seksi Ama!».
Spitzenschuh ist sexy!».Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
bir çift ayakkabıspor ayakkabıyeni ayakkabıçift ayakkabıaltın ayakkabıortopedik ayakkabıdoğru ayakkabıkırmızı ayakkabılarrahat ayakkabılaren iyi ayakkabı
Daha
Fiillerle kullanım
Daha fazla Online Exclusive daha fazla Topuklu Ayakkabılar.
Mehr Online Exklusiv Mehr Halbschuhe.Topuklu ayakkabılar en iyi arkadaşınız olsun….
Heels Schuhe dein besten Freund….Ve büyük kırmızı bir şapka ve topuklu ayakkabılar.
Einen großen roten Hut und Schuhe mit hohen Absätzen.Topuklu ayakkabılar işin en zor kısmı.
In Absätzen laufen ist der schwerste Teil.Her çarşamba, Aptal bir elbise ve topuklu ayakkabılar giyiyorum. Siktir.
Topuklu ayakkabılar ve başka sıkıntılı şeyler.
Pfotenschuhe und ähnlich schlimme Dinge.İlkokuldan Bayan Ethel J. Banksi de gördüm her gün topuklu ayakkabılar ve inciler giyerdi.
Und ich sah Frau Ethel J. Banks die jeden Tag in Perlen und Stöckelschuhen in die Grundschule kam.Topuklu ayakkabılar: yeni bir moda trendi!
Turnschuhe auf den Fersen: ein neuer Modetrend!Bu bayanlar kısa bir etek,derin bir boyun çizgisi ve topuklu ayakkabılar giymekten çekinmiyorlar.
Diese Damen zögern nicht,einen kurzen Rock, einen tiefen Ausschnitt und Stiefel mit Absätzen zu tragen.Şuna bak… topuklu ayakkabılar ve her şey! Eğleniyor musun?
Schau dich an, in High Heels und allem!Topuklu ayakkabılar her kadın için oldukça önemlidir.
Die Brautschuhe sind für jede Frau etwas ganz Besonderes.Kırmızı bir elbise ve topuklu ayakkabılar giymiştim. Sutyen takmıştım. İki Porto Rikoluyu takip ediyordum.
Ich trug ein rotes Kleid, hochhackige Schuhe, einen BH bis hier… und verfolgte zwei Puertoricaner.Beyaz topuklu ayakkabılar kadınlık düzenlemesidir.
Weiße Stöckelschuhe sind die Verkörperung der Weiblichkeit.Akşam dokuzda oturdum, topuklu ayakkabılar, parfüm ve mumları söndürüp hazırladığım yemekleri streç filmle kapattım. Niye çünkü karın programını iptal etti.
Ich saß um 21 Uhr in hochhackigen Schuhen herum, roch nach Parfum, blies die Kerzen aus, packte das Essen Sana doğru gelen topuklu ayakkabı sesini duyuyor musun James?
Hörst du die Stöckelschuhe auf dich zukommen, James?Bekle, topuklu ayakkabı giyiyorum.
Warte, ich hab hohe Absätze.Düğünde topuklu ayakkabı giyeceğime söz veririm.
Ich verspreche, zur Hochzeit trage ich Stöckelschuhe.Topuklu ayakkabı giyiyordum.
Ich trug hohe Absätze.Topuklu Ayakkabı Giyiyorum Çünkü….
Ich trage hohe Schuhe, weil.Esas kız arkadaşına topuklu ayakkabı giydiğini söylersem başın belaya girer?
Soll ich deiner Freundin erzählen, dass du Stöckelschuhe trägst?O çantada topuklu ayakkabı var mı?
Haben Sie hochhackige Schuhe in der Tasche?İlk defa topuklu ayakkabı giyecekler.
Zum ersten Mal tragen sie hohe Absätze.Gittiğimiz yerde topuklu ayakkabı gerekmiyor.
Wo wir hingehen, brauchst du keine Stöckelschuhe.Daha sık topuklu ayakkabı giyebilirim.
Und ich könnte öfter hohe Schuhe tragen.Topuklu ayakkabı da giyecek misin?
Und hochhackige Schuhe?
