Toranın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
O da Toranın dışında değildir.
Er stellt sich nicht außerhalb der Tora.Kabalist Akiva şöyle der:‘ Bu Toranın en önemli kuralıdır.
Rabbi Akiva sagte: Das ist das fundamentale Prinzip der Tora.Zaten Toranın bir anlamı da budur.
Das ist die eigentliche Bedeutung der Tora.Dostunu kendin gibi sev” Toranın en yüce kuralıdır.
Deshalb ist„Liebe deinen Nächsten wie dich selbst“ Bu peraşa, Toranın Beş kitabının sonuncusunun başlangıcıdır.
Seine Rede bildet das letzte der fünf Bücher der Tora.Rabbi Hanan Rabbi Meirin adına şöyle dedi;“ Toranın yasasına göre.”.
Rabbi Chanan sagte im Namen von Rabbi Meir:„Nach İzin ver Toranın sözleriyle konuşayım.
Unterhielt man sich mit Worten der Tora.Dolayısıyla“ Onun İsraile emirleri ve talimatnameleri”, Toranın sırlarıdır.
Demzufolge sind‘Seine Gesetze und Seine Satzungen Israel' die Geheimnisse der Tora.İzin ver Toranın sözleriyle konuşayım.
Um Worte der Tora mit ihm zu besprechen.Işık, metodun içsel özüdür ve bu yüzdendir kiKabala bilimi Toranın içsel kısmıdır denir.
Aşem“ Kendisini Toranın kelimeleri içine sıkıştırmıştır.
G-tt hat sich in die Worte der Tora‚komprimiert'.Bu yüzden, Yaradanın gizliliğini bizden kaldırması ve Toranın ihtişamını yükseltmesi için dua ederiz.
Deshalb bitten wir den Schöpfer, seine Verhüllung vor uns zu entfernen und die Herrlichkeit der Tora zu erhöhen.Talmud, Toranın her birimize doğmadan önce öğretildiğini anlatır.
Der Talmud lehrt uns, dass die Tora noch vor der Erschaffung der Welt entstand.Bunun amacı bu günlerin Toranın okunduğu günler olmasıdır.
Dieser Tag ist der einzige Fasttag, den die Tora erwähnt.Ancak Toranın kendisi, yani gerçekliğin kendisi dikkate alınmaz.
Die Tora selbst jedoch, also die Wirklichkeit an sich, wird nicht in Betracht gezogen.Kişi üst bir seviyedeyken ona Toranın sırlarını öğretme izni verilir.
Wenn er sich auf einer höheren Stufe befindet, darf man ihn Dahası, Toranın yazarı tarih boyunca asla başka bir ulusal vahiy iddiasının olmayacağı kehanetinde bulunmaktadır!
Darüber hinaus prophezeit der Autor der Tora, daß es in der Geschichte niemals wieder eine Nationale Offenbarung geben wird!Bu, o zaman, hepimizin tek bir düşüncede- Toranın alınması düşüncesinde- olduğumuz anlamındadır.
Dies bedeutet, dass wir alle nur einen Gedanken hegten- das Empfangen der Tora.Bu yüzden, Toranın verilişi ve karşılıklı garanti birleşmişlerdir.
Aus diesem Grund sind die Gabe der Tora und die Bürgschaft miteinander verbunden.Ve gelecek için vereceği bu karar sayesinde Toranın alev alev yanan ateşi yeniden canlanacaktır.
Und mit der Entscheidung für die Zukunft wird die lodernde Flamme der Tora wieder entfachen.Böylece neden Toranın kutsal peygamberlere verilmediği sorusunu cevaplamış olduk.
So beantworten wir die Frage, warum die Tora nicht unseren heiligen Patriarchen gegeben wurde.Kader hepimize yaşamımız süresince Toranın'' Amalekin sana yaptığını hatırla'' emrini hatırlattı.
Direkt im Anschluss befiehlt die Tora, sich daran zu erinnern, was Amalek uns angetan hat.Rabbi Akiva bunun Toranın en yüce yasası olduğunu söyler.
Rabbi Akiwa sagt, dies ist ein großer Grundsatz der Tora.Ödül, kişiye Kutsallığın ve Toranın sırlarının edinimi için verilmelidir.
Dass Aslında, Kabalistler Toranın dört dünyaya karşılık gelen dört katmana sahip olduğunu belirtir.
Tatsächlich sagen die Kabbalisten, dass die Tora vier Ebenen besitzt, die den vier Welten entsprechen.Rabbi Akiva bunun Toranın en yüce yasası olduğunu söyler.
Rabbi Akiva sagte: Das ist das fundamentale Prinzip der Tora.Gul Torana söyle, Defiantı silahsızlandırılmış bölgede takip edebilmesi için kendisine yetki verildi.
Sagen Sie Gul Toran, dass er die Defiant in die entmilitarisierte Zone verfolgen kann.Torana emir ver, takibi bıraksın.
Befehlen Sie Toran, die Verfolgung abzubrechen.Torana söyle 47. karakola gitsin.
Toran soll Kurs auf Außenposten 47 nehmen.Bakan Toran, bu insanlar profesyonel.
Minister Toran, diese Leute wissen.
