UMURSAMAYAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
egal ist
umurunuzda olmalı
önemli olmamalı
scheißegal sind

Umursamayan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Umursamayan değil.
Nicht von Leichtsinn.
Varlığımı umursamayan sen.
Du möchtest Meine Existenz nicht.
Umursamayan tek kişi bendim.
Ich war die einzige Person.
Şu anda onu umursamayan kim var?
Wer kümmert sich gerade um ihn,?
Bir erkeğe asla güvenmem.Hayvanları umursamayan.
Ich vertraue keinem Mann,der Tiere nicht mag.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Düğünleri umursamayan birini.
Jemanden, dem Hochzeiten scheißegal sind.
Seni umursamayan garson bir kız olmasın?
Eine Kellnerin, der du egal bist?
Daha da kötüsü… umursamayan bir adamı.
Oder schlimmer noch: dem das egal ist.
Seni umursamayan birini korumak neden?
Warum schützen Sie jemanden, dem Sie scheißegal sind?
Birlikteki köleliği umursamayan herkes.
Alle, denen die Sklaverei.
Noeli umursamayan iki gerzek daha. Bu harika.
Denen Weihnachten egal ist. Toll, noch zwei Arschlöcher.
Sahiplerinin Rahatını Umursamayan 20 Köpek.
Hunde, die deine Privatsphäre nicht achten.
Umursamayan bir sürü erkek var. Dışarıda erkeklerin neye benzediğini.
Denen das Aussehen egal ist. Es gibt viele Typen da draußen.
Belki de bunu umursamayan birini bulmalısınız.
Vielleicht sollten Sie jemand finden, den das schert.
Serçeparmakın ne düşündüğünü umursamayan birinin.
Von jemandem, dem egal ist, was Kleinfinger denkt.
Suçlu olup olmadığımı umursamayan biri beni öldürecekti!
Ich sollte von jemandem exekutiert werden, dem meine Schuld egal ist!
Beni olduğum gibi kabul eden Çünkü evde,benim nasıl göründüğümü umursamayan.
Das mich so akzeptiert, wie ich bin. Ich habe was zu Hause,dem mein Aussehen egal ist.
Emilie, yakın arkadaşın, beni umursamayan kadın.
Émilie, deine tolle Freundin. Der ich scheißegal war.
Hiperaktif olan veya umursamayan köpekler, evde en iyisidir.
Hunde, die knurren, hyperaktiv sind oder nichts dagegen haben, werden am besten zu Hause gelassen.
Evet, yani mesela kim parayı umursamayan.
Ja, wer stellt eine Kardio-Gruppe zusammen, der Geld egal ist?
Halkımın güvenliğini umursamayan bir ülkeye… neden bir milyar avro yatırayım ki?
Warum sollte ich eine Milliarde investieren, in ein Land, dem die Sicherheit meines Volkes egal ist?
Buna katıldığına göre rahat yaşamı umursamayan biri olabilirsin.
Da Sie mir zustimmen, müssen Sie jemand sein, dem das gute Leben egal ist.
Hiçbir şeyi umursamayan… yalancı, yeteneksiz, tembel… yarım akıllı, ahmak İrlandalının teki!
Gleichgültig, ein Lügner, inkompetent, faul, nichts als ein halbschlauer, irischer Trottel!
Kendisinden başka kimseyi umursamayan bir genç.
Dem einen Jungen, der niemanden an sich heranlässt außer.
Ruhumu emen bir şirkette… çalıştığımı sanıyor. Çalışanlarının endişelerini ve ihtiyaçlarını umursamayan.
Er denkt, ich würde für eine seelenlose Firmengruppe arbeiten, die kein Interesse an den Sorgen und Nöten… Ihrer Mitarbeiter hat.
Başkalarının ne dediğini umursamayan iki eski arkadaş olduğumuzu.
Dass wir zwei alte Freunde sind, denen egal ist, was andere sagen.
Kabul ettiğine göre sanırım sen iyi bir hayatı umursamayan birisin.
Da Sie mir zustimmen, müssen Sie jemand sein, dem das gute Leben egal ist.
İşin tuhaf yanı, bunu umursamayan biriyle tanışmış olmam.
Das Lustige ist ich habe jemanden gefunden dem das egal ist.
Tıpkı tarlanın üzerinde uçan,aşağıda bulunan çitleri umursamayan kuş gibi, değil mi?
Wie der Vogel,der über ein Feld fliegt und sich nicht um die Zäune schert?
Kelt arpı. Özünün neresi olduğunu umursamayan biri… neden İrlanda sembolü olan bu arpı taksın ki?
Wieso sollte jemand, dem es egal ist, wo er herkommt, so etwas Irisches tragen? Eine keltische Harfe?
Sonuçlar: 38, Zaman: 0.0326
S

Umursamayan eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca