Uzun bir tatil Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Uzun bir tatil.
Taylandda uzun bir tatil.
Ein Langzeiturlaub in Thailand.Uzun bir tatile.
Lange Ferien sogar.Yunanistana uzun bir tatile çik.
Machen Sie lange Urlaub in Griechenland.Uzun bir tatil mi?
Ein langer Urlaub?Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
harika bir tatilunutulmaz bir tatilmükemmel bir tatilen iyi tatilkısa bir tatilkomple tatil paketi
uzun bir tatilresmi tatilher tatilresmi tatil günleri
Daha
Fiillerle kullanım
En kötü durum, biz uzun bir tatil var.
Im schlimmsten Fall haben wir einen langen Urlaub.Uzun Bir Tatil( 1).
Die langen großen Ferien(1).Emeklilik Las Vegasta uzun bir tatil gibidir.
Ruhestand ist wie ein langer Urlaub in Las Vegas.Uzun bir tatil başladı.
Begann ein langer Urlaub.Bu kısa ya da uzun bir tatil için gerekli her şey.
Alles was man braucht für kurze oder lange Urlaub.Uzun bir tatile çıkarsın.
Ein langer Urlaub oder so.Ama Japonlar tek başına uzun bir tatil yapmıyorlar.
Die Japaner machen normalerweise keine langen Ferien.Çok uzun bir tatil değildi.
Nicht besonders lange Ferien.Çokça güneş ve bir sürü yılanla uzun bir tatil.
Einen langen Urlaub mit viel Sonne und Schlangen.Çok uzun bir tatil.
Sehr lange Ferien.Birkaç saat önce hepsini güzel ve uzun bir tatile gönderdim.
Çok Uzun Bir Tatile.
Sehr lange Ferien.Lütfen dikkat: 2019 Çin Yeni Yılını kutlamak için uzun bir tatil geçireceğiz.
Bitte beachten Sie: Um das chinesische Neujahr 2019 zu feiern, haben wir lange Ferien.Uzun bir tatile çıkacağım.
Ich brauch einen langen Urlaub.Yıllar önce kendime uzun bir tatil sözü vermiştim.
Vor Jahren habe ich mir einen langen Urlaub versprochen.Uzun bir tatile ihtiyacı vardır.
Er braucht einen langen Urlaub.Başlangıçta emekliliği uzun bir tatil olarak görüyordum.
Am Anfang hat es sich angefühlt wie ein verlängerter Urlaub.Uzun bir tatil yapsanız iyi olur.''.
Du könntest einen langen Urlaub machen.“.Cuma günü öğrenciler uzun bir tatil dönemine girdi.
Am vergangenen Freitag sind unsere Schülerinnen und Schüler in die langen Ferien gegangen.Daha uzun bir tatil için geleceğim''.
Wir kommen wieder zu einem längeren Urlaub“.O zamana kadar seyahatim her zaman uzun bir tatil gibi hissettim.
Bis zu diesem Zeitpunkt hatte sich meine Reise immer wie ein verlängerter Urlaub angefühlt.Uzun bir tatilden daha fazla, belki.
Nichts außer vielleicht noch längeren Urlaub.Alkol bağımlılığından çekilme zamanında uzun bir tatil yapılması önerilir.
Zum Zeitpunkt des Entzugs aus der Alkoholabhängigkeit wird empfohlen, lange Ferien zu machen.Eşimle uzun bir tatil yapacağım.
Ich wünsche mir einen langen Urlaub mit meinem Freund“.Alkol bağımlılığından çekilme zamanında uzun bir tatil yapılması önerilir.
Zum Zeitpunkt des Rückzugs aus der Alkoholabhängigkeit wird empfohlen, einen langen Urlaub zu nehmen.
