Vazoyu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ve vazoyu.
Vazoyu veriyoruz.
Onlara vazoyu ver.
Gib ihm die Vase.Vazoyu ver, Mach.
Gib ihnen die Vase, Mach.O zaman vazoyu verelim.
Geben wir ihnen die Vase.Vazoyu çizmeye çalış.
Zeichnen Sie die Vase.Ding Dong, vazoyu aldılar.
Ding Dong, sie haben die Vase.Vazoyu teslim ediyoruz.
Wir liefern die Vase.Ama… Mavi vazoyu satmıştım.
Aber ich hatte die Vase verkauft.Vazoyu tamir ediyorum.
Ich repariere die Vase.İçinizden hanginiz vazoyu kırdı?
Wer hat die Vase zerbrochen?Biz vazoyu alacağız.
Vazoyu ver ona Mach.
Gib ihnen die Vase, Mach.Fakat mavi vazoyu satmıştım!
Aber ich hatte die Vase verkauft!Vazoyu kim kırdı.
Wer hat die Vase zerbrochen.Biliyorsun biz… vazoyu taşıyorum.
Wir werden die Vase transportieren.Vazoyu gerçekten de seviyordum.
Die Vase war toll.Aşağıdaki vazoyu görüyor musun? Gel!
Komm mit. Siehst du die Vase da unten?Vazoyu çaldın, değil mi?
Du hast die Urne gestohlen, oder?Floss, bana o vazoyu getirir misin lütfen?
Floss, bring mir bitte die Vase.Vazoyu nasıl bildi o zaman?
Er weiß Pek değil. Vazoyu geri istiyorum ama.
Nicht wirklich, aber ich brauche die Urne zurück.Vazoyu geri istiyorum ama. Pek değil.
Aber ich brauche die Urne zurück. Nicht wirklich.Sanırım bu vazoyu da götüreceğim.
Ich glaube, ich würde auch gern diese Vase mitnehmen.Bu vazoyu kırmamın bir sakıncası var mı?
Darf ich die Vase kaputt machen?Ben mutfakta yemek yaparken vazoyu aldı ve öylece yere bırakıverdi.
Während ich in der Küche beim Kochen war, hat sie'ne Vase genommen und einfach so fallen lassen.Birkaç vazoyu yan yana dizebilir, belirgin bir dekor oluşturabilirsiniz.
Halı çizip yakalamak, fareyi yakalamak, vazoyu yok etmek, yiyecekleri tıkmak veya sandalyeyi çizmek.
Teppiche kratzen, Mäuse fangen, Vasen zerstören, Essen verderben oder den Stuhl zerkratzen.Bu vazoyu ben almıştım.
Diese Vase habe ich gekauft.Oliver, vazoyu sen mi kırdın?
