WILKESIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Wilkes

Wilkesin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ashley Wilkesin kuzeni.
Ashley Wilkes Cousine.

Wilkesin idrarı temizdi.
Wilkes' Urin war sauber.

Bu öğlen gelen kız Nadine Wilkesin ablasıydı.
Die Frau heute Nachmittag war Nadine Wilkes' Schwester.

Bunu Wilkesin ailesine anlatırsın.
Erklären Sie das Wilkes' Familie.

Bu eve hiç kimse uğramaz. Çünkü herkes Annie Wilkesin deli olduğunu bilir.
Niemand kommt hierher, weil alle wissen, dass Annie Wilkes verrückt ist.

Wilkesin arabasının arama bülteninden bir şey çıktı mı?
Ist eine Fahndung nach Wilkes' Auto raus?

Kızının ve Bay Wilkesin tam yerini sana söyleyeceğim.
Ich sage Ihnen genau, wo Sie Mr. Wilkes und Ihre Tochter finden.

Wilkesin onun kimliğini neden aldığını bulacağız.
Findet heraus, wieso Wilkes seinen Ausweis hatte.

Aynı şeyin Lady Evelyn-Hydeın Sonra da Mezarcı Wilkesin otuz yıl önce… başına gelişini hatırlaması!
Und Totengräber Wilkes erinnert sich, dass früher… das Gleiche mit Lady Evelyn-Hyde passiert ist!

Nadine Wilkesin tıbbi kayıtlarını araştırdınız mı?
Hat schon jemand nach Nadine Wilkes Krankenakte gesucht?

Wilkesin kalbindeki hava balonları% 6 karbondioksitti.
Die Gasblase in Wilkes' Herz enthielt sechs Prozent CO2.

Ve Doktor Wilkesin icat ettiği makine işe yarıyor.
Und die Maschine, die Dr. Wilkes gebaut hat, funktioniert.

Wilkesin, öldüğü gün kendine Grismes süsü vererek o uçağa binmesi gerekiyormuş.
Wilkes, sich als Grismer ausgebend, sollte eigentlich an dem Tag, als er starb, einen Flug nehmen.

Tabii. Nadine Wilkesin toksik analizi kokain için pozitif gelmiş.
Nadine Wilkes wurde positiv auf Koks getestet.- Klar.

Bayan Wilkesin bir aya kalmaz, bir bebeği olacağını duydum.
Ich höre, Mrs. Wilkes erwartet in etwa einem Monat ein Baby.

Tek bildiğimiz, Wilkesin şu an Tahitiye doğru yol aldığı.
Soweit wir wissen, könnte dieser Wilkes nach Tahiti unterwegs sein.

Bayan Wilkesin bu kitaplardan alıp almadığı hakkında bir fikrin var mı?
Du weißt nicht zufällig, ob Miss Wilkes eins gekauft hat?

Doktor Wilkesin kapsama çemberini araca almamız gerekecek.
Wir müssen Dr. Wilkes Eindämmungs- einheit in den Truck schaffen.

Doktor Wilkesin yaptığı makine işe yarıyor ve Dottienin yerini tespit ettik.
Die Maschine, die Dr. Wilkes gebaut hat, funktioniert. Und wir haben Dottie geortet.

Yani, Wilkesin cep telefonu, tableti, birkaç tane kamerası, hepsi kayıp.
Mehrere hochwertige Kameras und sie sind verschwunden. Ich meine, Wilkes besitzt ein Handy, einen Tablet-Computer.

Ona Wilkeslerden bahsetmedin.
Du hast die Wilkes verschwiegen.

Haklısın, Wilkesler çok iyi insanlar.
Und du hattest recht: Die Wilkes sind grandios.

Şu Bubba Wilkesi bir gün öldüreceğim.
Ich bringe diesen Bubba Wilkes um.

Wilkeslerin barbeküsü hakkında konuşalım.
Sprechen wir über Wilkes Picknick.

Wilkesler hep kuzenleriyle evlenir.
Wilkes heiraten immer ihre Cousins.

Wilkesler mi?
Den Wilkes?

Jason Wilkesi de tedavi edebilir belki.
Vielleicht könnte das Jason Wilkes heilen.

Wilkesi kurtarmaya gideceğim.
Ich werde Wilkes rausholen.

Sloanı Wilkes öldürdü!
Wilkes hat Sloan ermordet!

Wilkes, bir şey var mı?
Wilkes, haben wir etwas?