YAKITLI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
Sıfat
getankt
benzin
yakıt
benzin almak
doldurmak
ikmali
dolmak
abgefeuerte
ateş
ateşlediği
fırlatıldı
atıldı

Yakıtlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ahşap Yakıtlı Kazan.
Holz abgefeuertes Kessel.
Yakıtlı Tekneler 273.
Geschleppte Schiffe 273.
Güç sistemi, yakıtlı ve hazır.
Energieversorgung, getankt und bereit.
Tarafından şehir dışına araba geleneksel yakıtlı faz;
Phase Autos durch 2050 aus Städten"konventionell betriebenen';
Üç yakıtlı otomobil.
Drei abgebrannte Fahrzeuge.
Islak Iklim Mongol Invasion Yakıtlı Olabilir.
Das nasse Klima könnte die mongolische Invasion angeheizt haben.
Katı Yakıtlı Silindirik….
Als sehr geruchsintensiver Brennstoff….
İskeleye 2 Tüm yakıtlı ve hazır.
Dock 2. Alles aufgetankt und bereit.
Jamaika( En yüksek ilaç ticaretinin bir dünyada suç oranlarını yakıtlı).
Jamaika(eine der höchsten Drogenhandel getankt Kriminalitätsraten der Welt).
Sıvı veya gaz yakıtlı ocaklar.
Die mit flüssigen oder gasförmigen Brennstoffen.
Cenevre Otomobil Fuarında: NanoFlowCell olarak elektrikli otomobil elektrolit yakıtlı!
Auto-Salon Genf: Als NanoFlowCell, das Elektroauto getankt Elektrolyt!
Kentsel ulaşımda geleneksel yakıtlı otomobillerin kullanımını yarıya;
Die Nutzung von"konventionell betriebenen" Autos durch 2030 im Stadtverkehr zu halbieren;
Yatay kömür yakıtlı sıcak su kazanı, üst kısımda yeterince büyük bir inceleme deliği ile donatılmıştır.
Der horizontale Kohle abgefeuerte Warmwasserspeicher wird mit einem großen genug Beobachtungsloch am oberen Fach ausgerüstet.
İsveç, ilk ve belki dedünyanın tek petrol yakıtlı enerji santrali var!
Schweden seinen ersten undwohl nur mit Erdöl betriebenen Kernkraftwerke der Welt hatte!
Alüminyum hidrit, hidrojen yakıtlı araçlarda hidrojenin depolanması için tartışılmıştır.
Amminboran wird als Speichersubstanz für Wasserstoffgas als Treibstoff für Fahrzeuge diskutiert.
Bazı temizleyici Ocak 1, 2009 Ağustos 1 arasında kayıtlı araçlar yakıtlı, 2012, muafiyetler var muafiyetleri bakın.
Bestimmte Reiniger betriebene Fahrzeuge registriert zwischen Januar 1, 2009 und August 1, 2012 haben Ausnahmen, siehe Ausnahmen.
Kömür yakıtlı sıcak su kazanı, çeşitli işletme türlerinin ihtiyaçlarına göre dikkatlice tasarlanmıştır.
Der Kohle abgefeuerte Warmwasserspeicher sind sorgfältig entsprechend dem Bedarf von verschiedenen Arten von Unternehmen entworfen.
Geç XIX yüzyılda Rusya ve Amerikada yakıtlı bu mücadele için özel bir tutku.
Besondere Leidenschaft für diesen Kampf in Russland und Amerika in den späten XIX Jahrhunderts angeheizt.
Tarihte Bu Gün: Robert H. Goddard Sıvı Yakıtlı Roket İlk Uçuş Testini Gerçekleştiriyor.
Dieser Tag in der Geschichte: Robert H. Goddard führt den Erstflugversuch einer mit Flüssigkeit betriebenen Rakete durch.
Yakıtın olduğu yer. Yani ondan sonra.
Wo der Treibstoff drin ist, dann werden wir.
Yakıtın büyük bölümünü kaybettik.
Wir haben viel Treibstoff verloren.
Murphy, yakıtını içmeyi bırakıp tankı doldurur musun?
Murphy, könntest du aufhören, deinen verdammten Treibstoff zu trinken und den Tank auffüllen?
Daha fazla yakıta ihtiyacımız olacak.
Wir brauchen mehr Treibstoff.
Pilotun ve yakıtın ücreti 10. 000 dolar.
Das sind 10. 000 Dollar an Pilotenzeit und Treibstoff.
Öyleyse yakıta ihtiyaçları var.
Sie brauchen also Treibstoff.
Yakıt, beklediğimizden daha hızlı eriyor.
Der Brennstoff schmilzt schneller als erwartet.
Yakıt ve oksijen stabil.
Treibstoff und Sauerstoff stabil.
Isıtma, yemek ve ışık için yakıta dönüştürüyorduk. Tahıl ve patates araklayıp.
Machen daraus Brennstoff zum Heizen, Kochen und für Licht. Wir klauen Korn und Kartoffeln.
Yakıt, güç… Her şey normal görünüyor.
Strom, Kraftstoff, alles läuft normal.
Billy! Yakıt lazım adamım!
Billy! Ich brauch Treibstoff, Mann!
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0335

Farklı Dillerde Yakıtlı

S

Yakıtlı eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca