YAKALADIKLARINDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Fiil
schnappen
yakalamak
almak
al
yakalayın
yakalayabiliriz
alacağım
yakalarız
yakalayacağız
haben
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
schnappten
yakalamak
almak
al
yakalayın
yakalayabiliriz
alacağım
yakalarız
yakalayacağız
euch erwischen
fangen
yakalamak
yakalayın
yakalayabilirsiniz
yakalar
başlıyor
başlar

Yakaladıklarında Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Seni yakaladıklarında sen çocuktun.
Das haben sie dir nur eingeredet.
Uzaktaydım Çıktıktan sonra, beni yakaladıklarında.
Nachdem wir uns trennten, schnappten sie mich.
Bizi yakaladıklarında onlara anlatırsın.
Sagen Sie das, wenn sie uns haben.
Söylemeye çalıştığım şey, doğru adamı yakaladıklarında her şey sona erecek.
Sowie sie den richtigen Mann fangen. Alles, was ich sagen wollte.
Bizi yakaladıklarında bunu onlara söylersin.
Sagen Sie das, wenn sie uns haben.
Sonunda onu sahtekârlıktan yakaladıklarında beş yıl Sink Sinkte yattı.
Als sie ihn wegen Betrugs schnappten, ging er fünf Jahre nach Sing Sing.
Onu yakaladıklarında ben de orada olmalıyım!
Ich muss dabei sein, wenn sie ihn schnappen!
Sonunda onu sahtekarlıktan yakaladıklarında beş yıl Sing Singte yattı.
Als sie ihn wegen Betrugs schnappten, ging er fünf Jahre nach Sing Sing.
Seni yakaladıklarında herkes gibi bunu yapmak zorundasın.
Wenn sie dich schnappen, machst du es wie alle.
North Carolinada idam cezası vardı… sizi yakaladıklarında hepiniz ölürsünüz.
Es gibt die Todesstrafe in North Carolina… ihr werdet alle sterben, wenn sie euch kriegen.
Bizi yakaladıklarında ona ne olacak?
Was wird mit ihm geschehen… wenn sie uns schnappen?
Evet ve beni üniversite profesörüyle yatarken yakaladıklarında daha da kötü oldu.
Ja und es wurde noch schlimmer, als sie herausfanden, dass ich mit einem College- Professor geschlafen hatte.
Beni yakaladıklarında,'' Canavar'' dediler.
Sie erwischten mich und nannten mich Monster.
Üstüne atladılar ve pantolonunun yarısı aşağı indi. Hey, Bob,biliyor musun, Rodneyi yakaladıklarında.
Warfen sie ihn zu Boden und ihm rutschten die Hosen runter. He, Bob,weißt du, als sie Rodney schnappten.
Çünkü sizi yakaladıklarında herşeyi kaybedeceksiniz.
Denn das wird passieren, wenn man Sie fasst.
Seni yakaladıklarında bir odaya götürdüklerini… ve o odada bir ceset olduğunu söyledin. Hayır.
Nein. und dort war eine Leiche. Du sagtest, sie haben dich überwältigt und dann in einen Raum gebracht.
Benim elmaslarımı geçirirken sizi yakaladıklarında… benim cinayetimle de bağlantı kuramazlar mı?
Wenn man sie beim Verkauf meiner Diamanten erwischt, liegt ein Zusammenhang mit dem Mord an mir auf der Hand?
Onu yakaladıklarında ilk aranan ben olayım. Lütfen.
Bitte rufen Sie mich als Erste an, wenn er gefasst wird.
Ama Nicoleu yakaladıklarında, üstü hâlâ kana bulanıktı.
Als Nicole aber aufgegriffen wurde, war sie immer noch voller Blut.
Seni yakaladıklarında ne yapacaklarını biliyorsun.
Du weißt, was euch erwartet, wenn sie euch erwischen.
Onları yakaladıklarında hırsızları öldürmelerini tavsiye eder.
Er rät ihnen, die Diebe zu töten, wenn sie sie fangen.
Bizi yakaladıklarında bize ne yapacaklarını tanrı bilir.
Nur Gott weiß, was sie mit uns machen Werden, wenn sie uns erwischen.
Seni yakaladıklarında sana… ne yapacaklarını biliyor musun?
Weißt du, was sie mit dir machen, wenn sie dich fangen?
Beni yakaladıklarında, istedikleri bir sürü isim oldu o yüzden yumurtalarıma elektrik teli bağlayıp.
Ich hatte viele Namen, die sie wollten. Sie verbanden meine Eier mit einer Batterie und drehten den Strom an.
İlk köpekbalığını yakaladıklarında, onu çaldın ve içini açtın. Çünkü seni ele verecek tek kanıtın onun midesinde kaldığını düşünüyordun.
Als der erste Hai gefangen wurde haben Sie ihn gestohlen und aufgeschnitten… weil sie dachten das der einzige Beweis der sie zu Fall bringen könnte in seinem Bauch war.
Yakalamaya biraz daha çalışmalı.
Er muss noch etwas fangen üben.
Yanlış kişiyi yakaladın, Jack.
Du hast die falsche Person, Jack.
Yakaladın beni.
Du hast mich.
Yakaladın beni. İlk kaybettiğim şey oydu.
Erwischt, den verlor ich als Erstes.
Bir canavarı yakalamaya çalışıyoruz, aile toplantısı planlamıyoruz.
Wir wollen Monster fangen, kein Familientreffen planen.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0452

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca