YAPIMDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Produktion
• in der Herstellung

Yapımda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yapımda On Yıl.
Zehn Jahre in der Herstellung.

Bu tür şakalar benim yapımda var. Neden?
Ich gab ihnen einen Stoß. Warum?

Dronlar Yapımda Kullanılabilir Mi?
Können Drohnen Im Bauwesen Eingesetzt Werden?

Neden? Bu tür şakalar benim yapımda var?
Ich gab ihnen einen Stoß. Warum?

Bu yapımda 50 yıl daha oynayabilirdim.
Ich hätte noch 15 Jahre dieses Miese Spiel mitspielen können.

Doğrudan ya da dolaylı olarak yılda 4000 insan yapımda çalışacak.
Menschen direkt oder indirekt am Bau beschäftigt.

Bu sefer yapımda daha fazla süresi alacağını umuyoruz.
Er will sich diesmal mehr Zeit für die Produktion nehmen.

Bu küçük bir imtiyaz gibi görünse de, bu uluslararası anlaşma yapımda yıllar oldu.
Während dies wie ein kleines Zugeständnis erscheinen mag, war dieses internationale Abkommen Jahre in der Entstehung.

Aynı zamanda, malzeme yapımda kullanılan ana çözücü türlerine reaksiyon göstermez.
Gleichzeitig reagiert der Werkstoff nicht auf die wichtigsten im Bauwesen verwendeten Lösemittel.

Çalışanlar müzik kompozisyonunda, performansta ve yapımda sürekli araştırma yürütmektedir.
Die Mitarbeiter beschäftigen sich häufig mit laufender Forschung in den Bereichen Komposition, Performance und Produktion von Musik.

Kız kardeşi Jamila, yapımda çalışıyor ve küçük kardeşi Khalid, Howard Üniversitesinde futbol oynadı.
Seine große Schwester Jamila arbeitet in der Produktion und sein kleiner Bruder Khalid spielte Football an der Howard University.

Aidan, telif hakları için 300,000 dolar vereceğini ve yapımda danışmanlık yaparsam 50,000 daha alacağımı söyledi.
Aiden sagt, dass sie 300.000 für die Rechte zahlen… und weitere 50 für die Beratung während der Produktion.

Auroville, yapımda evrensel bir kültürel ilçe, iyi nedenlerle insan birliği idealine adamıştır.
Auroville, eine universelle kulturelle Gemeinde in der Herstellung, ist aus guten Gründen dem Ideal der menschlichen Einheit gewidmet.

Her zaman, bir yönetmenin yapımda kullanabileceği bir şeyleri yapabilmek faydalı.
Es ist immer hilfreich, etwas tun zu können, das ein Regisseur in der Produktion verwenden kann.

Bu yapımda işler iyi yağlanmış bir makine gibi işler ve… şüphesiz bu tepeden başlar, fakat, söylemek istediğim… hepimiz diziyi seviyoruz… elektrikçiler, ışıkçı çocuk… doktor, makyöz… ve yiyecek içecek servisi yapanlar.
Die Produktion läuft wie eine gut geölte Maschine… und klar, das fängt oben an, aber wir alle lieben die Serie… Kein Problem. die Beleuchter, den Licht-Typen, den Sani, das Make-up.

Kiralama haberi duyarsan veya yapımda yardımcıya ihtiyacın olursa bana haber ver.
Lass mich wissen, falls du von irgendwelche Aufträgen oder Produktionen hörst, bei denen Hilfe gebraucht wird.

Bu yapımda işler iyi yağlanmış bir makine gibi işler ve şüphesiz bu tepeden başlar, fakat, söylemek istediğim, hepimiz diziyi seviyoruz, elektrikçiler, ışıkçı çocuk, doktor, makyöz ve yiyecek içecek servisi yapanlar.
Die Produktion läuft wie eine gut geölte Maschine… und klar, das fängt oben an, aber wir alle lieben die Serie… die Beleuchter, den Licht-Typen, den Sani, das Make-up… und die Caterer.

Hücrelerin yapısının kontrol edilmesini emrediyorum!
Struktur der Zellen prüfen!

Görünürde füzenin yapısal bütünlüğü bozulmamış gibi görünüyor.
Die Struktur der Rakete scheint in Ordnung zu sein.

Benzer yapıları vardır.
Sie haben dieselbe Struktur.

Yapı İspanyol mimar Santiago Calatrava tarafından tasarlanmıştır.
Das Gebäude wurde vom spanischen Architekten Santiago Calatrava entworfen.

Ve maddeleri ve yapıları, bilgi ve hesaplama problemleri olarak nasıl düşünebiliriz diye?
Und wie denken wir über Materialien und Struktur als eine Art Informations- und Berechnungsproblem?

Filmin yapımı dört yıl sürmüştür.
Die Produktion des Films benötigte über vier Jahre.

Yapımı 1970de başladı ve 1976nın başlarına dek sürdü.
Die Produktion währte mit Unterbrechungen von 1970 bis Anfang 1976.

Sen de biraz yapıcı eleştiri ister misin?
Bin du bereit, dir selbst ein bisschen konstruktive Kritik anzuhören?

Yapıcı eleştiride bulunacağım.
Ich gebe ihm konstruktive Kritik.

Biraz yapıcı eleştiri?
Etwas konstruktive Kritik?

Carl, bu yapım başlayalı iki aydan fazla oldu.
Carl, die Produktion läuft seit über zwei Monaten.

Bu evin yapısının% 70ini onlar oluşturuyordu.
Sie machen zu 70% die Struktur des Hauses aus.

Belki de yapı giriş değil yalnızca çıkıştır.
Sondern ein Ausgang. Vielleicht ist die Struktur kein Eingang.