YAPRAKLARININ ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Yapraklarının Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Parmaklı yapraklarının kenarları dişlidir.
Die Ränder der 7- 9 fächrigen Blätter sind gezähnt.
Yetişkin bir böcek olmadan önce, bir ağacın yapraklarının% 90ını yok edebilir!
Bevor es ein erwachsenes Insekt wird, kann es bis zu 90% der Blätter eines Baumes zerstören!
Yıldız yapraklarının altında suların durgun akışı.
Unter einem Strauch aus Sternen Das stille Wasser.
Bonsai yaprak budaması, yaz boyunca, ağacın bütün yapraklarının kesilmesini gerektirir.
Blattschnitt Der Blattschnitt bedeutet, alle Blätter eines Baums im Sommer abzuschneiden.
Gibi Ben, yapraklarının tüm iznimi kaybediyorum.
Ich habe das Gefühl, alle meine Blätter zu verlieren.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Hafifçe hışırdayan ağaç yapraklarının ardında Ayı izleme zamanı.
Zeit für das leise Rascheln der Blätter an den Bäumen, die den Mond verdecken.
Yapraklarının ve meyvelerinin de tıbbi kullanımı vardır.
Rinde und Früchte haben medizinischen Gebrauch.
Çok sıcak, bitkinin yapraklarının güzelliğine zarar verebilir.
Zu heiß kann die Schönheit der Blätter der Pflanze beschädigen.
Yapraklarının düzensizliğinden dolayı piramidal bir şekle sahiptir.
Es hat eine pyramidenförmige Form aufgrund der Unregelmäßigkeit seiner Blätter.
Bu saman ve sonbahar yapraklarının misk, botanik kokusuna sahip.
Diese hier riecht moschussartig nach Heu und Blättern im Herbst.
Yeşillik yapraklarının neden katlandığına dair bir sorunuz varsa, çiçeğin koşullarına dikkat etmenin zamanı geldi.
Wenn Sie eine Frage haben, warum die Blätter der Pfeilwurz gefaltet sind, ist es Zeit, auf die Bedingungen der Blume zu achten.
Şimdi yağlarının faydaları ve yapraklarının besleyici değerleriyle gözde bir sebze.
Nun geschätzt für die Kraft seiner Öle, und den Nährwert seiner Blätter.
Kalanchoeun yapraklarının günde iki kez yenilenmesi gerekiyor.
Das Blatt der Kalanchoe muss zweimal täglich frisch gewechselt werden.
Ancak havuç bitkisi, tohumlarının ve yapraklarının tıbbi değeri nedeniyle oldukça değerlendi.
Die Möhrenpflanze wurde jedoch aufgrund des medizinischen Wertes ihrer Samen und Blätter hoch geschätzt.
Alikapsta bulunan yapraklarının ekstresinin bir afrodizyak ve bir antidepresan olduğu söylenir.
Der in Alicapses enthaltene Extrakt der Blätter gilt als Aphrodisiakum und Antidepressivum.
Avrupa huş ağacının yapışkan genç yapraklarının açılması, ağacın çiçeklenmesiyle aynı zamana rastlar.
Die Öffnung der klebrigen jungen Blätter der europäischen Birke fällt mit der Blüte des Baumes zusammen.
Bazı ağaçlar yapraklarının hepsini kendisini dökerek koruyor.
Manche Bäume schützen sich, indem sie ihre Blätter einrollen.
Sütün 0.5 litrelik bir şişesinde, yüzyılın yapraklarının yarısına kadar kesilir ve şekerle doldurulur.
In einer 0,5 Liter Flasche aus der Milch die Hälfte der Blätter des Jahrhunderts schneiden und mit Zucker füllen.
Eskimiş takvim yapraklarının ve evrakların arkalarına yazıyorum.
Ich schreibe auf der Rückseite alter Kalender und auf vergilbtem Geschäftspapier.
Normal siyah çay, çay yapraklarının mayalanmasıyla elde edilir.
Der normale schwarze Tee wird durch Fermentieren der Teeblätter erhalten.
Aslında, bu bitkinin yapraklarının güçlü antiseptik özellikleriyle en ünlü uygulamasıdır.
Eigentlich ist dies die bekannteste Anwendung dieser Pflanze mit starken antiseptischen Eigenschaften ihrer Blätter.
Bazı insanlar bu bitkinin yapraklarının güçlü uyarıcı etkisini bilirler.
Einige Völker kennen die kraftvolle stimulierende Wirkung der Blätter dieser Pflanze.
Vefakârlar Ak Ağaçın yapraklarının dökülmesinin, bir anlamı olduğuna, onların Vaların gözyaşları olduğuna inanır.
Ist das keine banale Sache, Die Getreuen glauben, wenn die Blätter des Weißen Baumes fallen, sondern es sind die Tränen der Valar selbst.
Ginkgo biloba, 40 taçlı ağaç, yapraklarının güzelliği için çok süslemeli bir ağaçtır.
Ginkgo biloba, der Baum mit 40 Kronen, ist ein sehr dekorativer Baum für die Schönheit seiner Blätter.
Yapraklar dökülür, arkadaşların büyür ve aile kurar.
Die Blätter fallen, Freunde werden erwachsen und gründen Familien.
Evet, yapraklar biraz daha kendi doğal kahverengi tonunda olmalılar.
Ja. Die Blätter sollten eher einen natürlichen Braunton haben.
Ağacınızın yapraklarını silmemi ister misiniz Bay Blake?
Soll ich abstauben die Blätter von Ihrem Ficus, Mr. Blake?
Ağacının yapraklarını silmemi ister misin Preston?
Soll ich abstauben die Blätter von Ihrem Ficus, Preston?
Bunlar o yapraklardan çok daha iyi.
Hier, das ist besser als die Blätter.
Yapraklardan gelen koku çok ferah, değil mi?
Das ist lächerlich. Wie frisch ist der Geruch der Blätter?
Sonuçlar: 35, Zaman: 0.0295

Farklı Dillerde Yapraklarının

S

Yapraklarının eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca