YARDIM EDIYORLAR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• sie helfen

Yardım ediyorlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ona yardım ediyorlar.
Sie helfen ihm.

Düşünmeme yardım ediyorlar.
Sie helfen mir beim Denken.

Ona yardım ediyorlar.
Sie helfen ihr.

Ve uçmamıza yardım ediyorlar.
Und sie helfen uns beim Fliegen.

Sana yardım ediyorlar sadece.
Sie helfen mir nur.

Ve arkadaşlarına yardım ediyorlar.
Und sie helfen ihrem Freund.

Bize yardım ediyorlar.
Sie helfen uns.

Hayatta kalmamıza yardım ediyorlar.
Sie helfen uns zu überleben….

Neye yardım ediyorlar?
Helfen dir womit?

Asilere çok fazla yardım ediyorlar.
Sie helfen den Rebellen sehr.

Babamı nereye götürdüğünü bulmak için bana yardım ediyorlar.
Sie helfen mir, meinen Vater zu finden.

Orada Graye yardım ediyorlar.
Sie helfen Gray.

Gezegenin her köşesindeki insanlara yardım ediyorlar.
Sie helfen Menschen in allen Ecken des Planeten.

Ama bize yardım ediyorlar.
Aber sie halfen uns.

Evsizlere ve imkanı olmayanlara yardım ediyorlar.
Sie helfen Obdachlosen und Unterprivilegierten.

Aileme yardım ediyorlar.
Sie helfen meiner Familie.

Bu şeyi öldürmemize yardım ediyorlar.
Sie helfen uns, dieses Ding zu töten.

Gelişen dünyanın telekomünikasyon ağları oluşturmasına, yüksek hızlı bağlantılarını genişletmesine yardım ediyorlar.
Sie hilft Entwicklungsländern, Telekommunikationsnetze zu errichten und Breitbandverbindungen auszubauen.

İlk önce, yardım ediyorlar.
Erstens helfen sie.

Ayrıca deniz savaşlarını kazanmaya da yardım ediyorlar.
Und sie helfen auch, die Seeschlachten zu gewinnen.

Ev işlerine yardım ediyorlar.
Sie helfen im Haus.

Böylece belki kırk veya elli çocuğa yardım ediyorlar.
Damit helfen sie vielleicht vierzig bis fünfzig Kindern.

Zaman zaman bana yardım ediyorlar.
Sie helfen mir von Zeit zu Zeit.

Bir gün, iki kaçakçının sallarına kaçmasına yardım ediyorlar.
Eines Tages helfen sie zwei Flüchtlingen auf ihrem Floß zu entkommen.

Şey… ah… oh, tamam, bahçede bana yardım ediyorlar, ve bu ilk.
Nun… äh… ach, alles in Ordnung, helfen sie mir mit dem Hof, und das ist eine Premiere.

Bu noktada, kokuları yerden hayvanın burnuna'' kaldırma'' gibi görünen kulaklar yardım ediyorlar.
Dabei helfen ihnen die Ohren, die sozusagen die Aromen vom Boden zur Nase des Tieres„heben“.

Bu haldeyim diye bana yardım ediyorlar.
Sie helfen mir, solange ich so anfällig bin.

Bizim onlara yardım ettiğimiz kadar onlar da bize yardım ediyorlar.
Sie helfen uns genauso, wie wir ihnen helfen.

Gel hadi. İnsanlara yardım ediyorlar.
Sie helfen Menschen. Los geht's.

Bugün, yeni bir formda dünyadaki yüzbinlerce insana yardım ediyorlar.
Heute helfen sie in einer neuen Form Hunderttausenden von Männern auf der ganzen Welt.