Zemininde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Soğuk ve sert zemininde.
Zemininde motif desenleri bulunmaktadır.
Farklılıkları yerinde, zemininde tanımak.
Milton zemininde iyi bir adama ihtiyacım var.
Gürültüyü azaltmak için kutunun zemininde paspas.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Onu ilk Talonun zemininde yatarken gördüm.
Bunu bir iki hafta önce Battle Hymnin zemininde buldum.
Bu sabah dairemin zemininde bir şey görmüştüm.
Tüm işçi gençliğin birliği ancak ve ancak KE ve KGE zemininde gerçekleşecektir.
Ludovic zemininde bu gün inanılmaz olmuştur.
Çocuklar bunu Cadillağın arka zemininde buldular.
Banyo zemininde yatıyorum, hiç bir şey hissetmiyorum.
Evinizdeki bir odanın zemininde kan bulundu.
Blakein zemininde çalışan tek bir kadın vardı.
Çocuklar bunu Cadillağın arka zemininde buldular.
Dr Crusher ın barın zemininde bulduğu modelle aynı kalıpta.
Üçüncü sıradaki sandalyeler, ihtiyaç duyulmadıklarında,kabin zemininde tamamen gizlenebilir.
Ana odasının zemininde ise Dionysus mozaiği bulunmuştur.
Sabah olduğunda iki asistan, laboratuvarın zemininde bir su birikintisi gördü.
Bir de, banyonun zemininde uzun ve siyah bir saç teli bulduk.
Çok yüksek ateş, nefes alma sorunu ama onu yatağa yatırmadan önce… düşmüş ve acil servisin zemininde ölmüş.
Bellek, sonsuzluğun zemininde dolaşan uyurgezerin tılsımıdır.
Ina 2006 Undark ile paylaştığı videoda Sabag,El Halevde bir spor salonunun zemininde yatarken görülebilir.
Devletin zemininde kilise( cemaat) olarak; politik olmayan oluşum sıfatıyla.
Şoke eden fotoğraf, Sophienin vagonun zemininde Chesterı emzirdiğini gösteriyor!
Evet, sehpanın zemininde oturuyoruz ve sebzelerimizi kanepenin altına koyuyoruz.
Yıl önce bugünkü Christiansborg Sarayının zemininde duran bir kalenin kalıntılarını ziyaret edin.
Parkların çoğunun zemininde odun parçacıkları ya da… şu Alexisi çıldırtan süngerimsi yeşil malzemeden vardır.
Biliyor muydunuz, Mösyö Poirot? Cenaze töreninde kullanılan çiçekler babam mezarı açtığında hâlâ odanın zemininde yatıyormuş.
Bunun yerine, ofisimin zemininde oturuyoruz, sadece bağlayıcı bekliyoruz.