ZENGINLEŞTIRIR ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• bereichern
• reich
• bereichert
• reicher

Zenginleştirir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kalbi zenginleştirir.
Das Herz bereichert.

Ayrıca dinlemek sizi zenginleştirir.
Das Zuhören macht uns reicher.

Kalbi zenginleştirir.
Das Herz bereichern.

Yaratıcılık bizi zenginleştirir.
Kreativität macht das Leben reicher.

Sizin hayatınızı zenginleştirir ve günü daha güzel hale getirirler.
Mögen Sie Dein Leben bereichern und Deinen Alltag schöner machen.

Ayrıca dinlemek sizi zenginleştirir.
Ihr zuzuhören, macht uns reicher.

Kültür zenginleştirir.
Kultur macht reich".

Onun varlığı yaşamımızı zenginleştirir.
Ihre Anwesenheit bereichert unser Leben.

Seks hayatı zenginleştirir.
Sex macht reich.

Görüş farklılıkları, bizi ancak zenginleştirir.
Doch allein im Sehen machen uns reich.

Seks hayatı zenginleştirir.
Sex bereichert das Leben.

Kişiler arası ilişkiler hayatımızı zenginleştirir.
Beziehungen mit Menschen bereichern unser Leben.

Anlam hayatı zenginleştirir.
Bedeutung macht das Leben reicher.

Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfü ile zenginleştirir.
Sollten sie arm sein, wird ALLAH sie von Seiner Gunst reich machen.

Farklılıklar zenginleştirir yaşamı.
Unterschiede bereichern das Leben.

Kültürel farklılıklar organizasyonumuzu zenginleştirir.
Kulturelle Differenzen bereichern unsere Organisation.

Yayınlanan makaleleri zenginleştirir ve okuma deneyimini geliştirir.
Bereichert die veröffentlichten Artikel und verbessert das Leseerlebnis.

Kuşlarınızın yemini zenginleştirir.
Das Futter deines Vogels bereichern.

Sabır sevdayı zenginleştirir.
Geduld macht reich!

Bir yandan, büyük bir artış, bazı insanları inanılmaz zenginleştirir.
Auf der einen Seite macht ein massiver Wertzuwachs manche Menschen unglaublich reich.

Gerçekliğini zenginleştirir.
Wirklichkeit bereichern.

Eğer yoksul iseler, Allah onları lütfundan zenginleştirir.
Sollten sie arm sein, wird ALLAH sie von Seiner Gunst reich machen.

Farklılıklar zenginleştirir.
Unterschiede bereichern.

Resimler, Power View raporlarının görsel etkisini zenginleştirir.
Bilder bereichern die visuelle Wirkung von Power View-Berichten.

Şarkılar kalbi zenginleştirir.
Musik bereichert das Herz.

Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir.
Wenn sie arm sind, wird Gott sie durch seine Huld reich machen.

Renkler hayatı zenginleştirir.
Farben bereichern das Leben!

Allah onları lütfü ile zenginleştirir.
Allah sie durch Seine Huld reich macht.

Kitaplar insanı zenginleştirir.
Bücher bereichern den Menschen.

Bebek sahibi olmak bir ilişkiyi zenginleştirir.
Ein Baby bereichert die Beziehung.