ÖRNEKLERINDEN ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• examples
• samples
• example
• the exemplar
• specimens

Örneklerinden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Çin örneklerinden konuşalım.
Let's talk China patterns.

Toprağa kan bankasından aldığım… plasma örneklerinden iki ünite verdim.
I saturated the earth With 2 units of plasma.

Bunun örneklerinden biri de benim.
One of these examples is me.

Evlat, klasik havacılığın en kusursuz örneklerinden biri o.
Kid, this is a perfectly good example of vintage aviation.

Evet, Davidin örneklerinden ne haber?
Yeah, what about David's samples?

Söyleyecek kimse var mı? Ebeveynlerinizin kötü örneklerinden.
Don't hesitate to draw on your parents' bad examples. Anybody?

Ama kumaş örneklerinden almama müsaade ettiler.
But they let me take fabric samples.

Bu, Luke Haag tarafından ateşlenen kurşun örneklerinden biri.
This is one of the exemplar bullets that was shot by Luke Haag.

Ambalaj örneklerinden herhangibirini çıkardınız mı?
Have you removed any of the samples from the packaging?

Bilinen yaşayan fosil türlerinin en iyi örneklerinden biridir.
It is a particularly well-known example of a living fossil species.

Taşınabilir örneklerinden en küçüğü demir dikenidir.
The most prominent example is that of iron ore smelting.

Bu, Luke Haag tarafından ateşlenen kurşun örneklerinden biri.
That was shot by Luke Haag. So, this is one of the exemplar bullets.

İplik örneklerinden birinin pembe yün olduğu ortaya çıktı.
One of the fiber samples turned out to be pink wool.

Tamam Bob sana gelecek haftanın örneklerinden getireceğim şimdi.
All right, Bob, I'm gonna bring you some of the samples next week.

Doku örneklerinden neyin onu zehirlediğini çıkarabilir misin?
You gonna be able to tell what poison was used with her tissue samples?

Ebeveynlerinizin kötü örneklerinden faydalanmaktan çekinmeyin.
Don't hesitate to draw on your parents' bad examples.

Evet, annenizin kalıntılarının etrafındaki toprak örneklerinden.
Yeah, uh, this was in the soil samples alongside your mother's remains.

Politika kan örneklerinden daha sikici olan tek seydir.
Politics is the only thing more boring than blood samples.

Avrupadaki Tuğla Gotik mimarisinin en önemli örneklerinden biridir.
It is one of the most important examples of Brick Gothic architecture in Europe.

Standart mum örneklerinden biri 100-wattlık ampül olabilir.
One example of a standard candle might be a100-watt light bulb.

McGeenin vergi dairesinden getirdiği kan örneklerinden DNA taraması yaptım.
I ran DNA on the blood samples that McGee brought back from the tax office.

Bunun en yaygın örneklerinden birisi, kredi hesabı başvurularında görülür.
The most common example of a revolving account is a credit card.

McGeenin vergi dairesinden getirdiği kan örneklerinden DNA taraması yaptım.
That McGee brought back from the tax office.- I ran DNA on the blood samples.

Toprak örneklerinden bir şeyler bulup bulmadığımı sormadın? Bulabildin mi peki?
You didn't ask me if I found anything new in the soil samples.

Evet, tıbbi kayıtlardan araştırın, DNA örneklerinden kimlik tespiti yapmaya çalışın.
Yeah, well, follow up with the ME, identify off the DNA samples.

Bunun örneklerinden birisi Sunsails kumarhanesi ve sahibi Gus Boulistir.
One such example, is the case of Sunsails casino and it's proprietor Gus Boulis.

Abby de Eddienin arabasında bulduğumuz kan örneklerinden bir şey bulamadı.
On the blood samples we found in Eddie's car. And Abby hasn't gotten any hits.

Ayrıca DNA örneklerinden zaten bildiğimiz şeyleri tekrar onaylayacağız.
And I bet the DNA samples that we collect are gonna confirm what we already know.

Ayrıca DNA örneklerinden zaten bildiğimiz şeyleri tekrar onaylayacağız.
Are gonna confirm what we already know. And I bet the DNA samples that we collect.

Bunun örneklerinden birisi Sunsails kumarhanesi ve… sahibi Gus Boulistir.
And it's proprietor Gus Boulis. One such example, is the case of Sunsails casino.