AARONU ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• aaron

Aaronu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Bak, Aaronu severim.
Look, I like aaron.

Hayır, bir şeyler yapmalıyım ve Aaronu içeremez.
No, I have to do something, and it can't involve Aaron.

Aaronu diyorum. Bilmiyorum.
I don't know. About aaron.

Scotty ise Aaronu bilmiyormuş bile.
And Scotty didn't know about Aaron.

Aaronu bana verebilir misin? Günaydın?
Good morning.- Will you pass Aaron to me?

Günaydın.- Aaronu bana verebilir misin?
Good morning.- Will you pass Aaron to me?

Aaronu severim, bu yüzden dualarım sizinle.
I like Aaron, so you have my blessing.

Bu dünyada Aaronu hayal etmeme imkân yok.
There is no way I can imagine Aaron in this world.

Aaronu anlaşmamıza başka birini dahil etmeden önce düşünecektin.
You should have thought of Aaron before you involved someone else in our arrangement.

Karın nerede? Mary Aaronu futbol maçına götürdü?
Mary took Aaron to his soccer game. Where's the wife?

Bu Aaronu almaya çalışan kişi.
It's him. He's the one who's trying to take Aaron.

Karın nerede? Mary Aaronu futbol maçına götürdü.
Where's the wife? Uh, Mary took Aaron to his soccer game.

Aaronu anlaşmamıza başka birini dahil etmeden önce düşünecektin.
Before you involved someone else in our arrangement. You should have thought of Aaron.

Asıl sorun, seni ve Aaronu, güvenli bir yere götürmemiz.
What matters is that we get you and Aaron someplace safe.

Aaronu henüz bulamadık yani… William asla para için kendi ağabeyini öldürmez?
We still haven't found Aaron, so we're… William would never hurt his own brother… over money?

Kan sulandırıcı… hepsi Aaronu riske atar.- Kardiyopulmoner baypas.
Cardiopulmonary bypass, blood thinners… It all put Aaron at risk.

Aaronu kurtarmak için bir takım çalışıyor. Ama bizim de bu işin arkasında kimin olduğunu ve ne istediğini bulmamız gerekiyor.
I have a team working to save Aaron, but we need to determine who's behind all of this and what he wants.

Kan sulandırıcı… hepsi Aaronu riske atar.- Kardiyopulmoner baypas.
Blood thinners… It all put Aaron at risk.- Cardiopulmonary bypass.

Hayır. Ben… Hayır. Oraya geri dönmek için mi Aaronu önemsiyormuş gibi davrandın?
No, no, I was… You're pretending to care about Aaron to convince me to go back?

Sunı arayıp,… Aaronu Marina sahiline getirmesini söylediler.
Tell her to bring Aaron to the Long Beach Marina. Call Sun.

Hayır. Ben… Hayır. Oraya geri dönmek için mi Aaronu önemsiyormuş gibi davrandın?
You're pretending to care about Aaron to convince me to go back?- No, no, I was?

Bilmiyorum. Claire ve Aaronu helikoptere binerken gördüğüne emin misin?
I don't know. You're sure you saw Claire and Aaron get on that helicopter?

Ben…- Hayır. Oraya geri dönmek için mi Aaronu önemsiyormuş gibi davrandın? Hayır?
No, no, I was… You're pretending to care about Aaron to convince me to go back?

Tamam, yani Enzo ile giderek Aaronu öldürdüğünüz neredeyse Jeremyi öldürdüğünüz, Wesi öldürmeye çalışıp deşici virüsüne kapıldığın bu seri cinayet olayı da o da tamamen senin Katherinee olan tepkindi.
Right. So, your little murder spree with Enzo where you killed Aaron, you nearly killed Jeremy, tried to kill Wes but you got infected with that ripper virus… That was all you reacting to Katherine.

Dinle, buraya geldim çünkü,… adamların, dostum Aaronu nerede bulacağımı bildiğini söylediler.
Listen, I only came here because your man said you would tell me where I could find my friend Aaron.

Ayrıca, sadece dinliyordum, Ve Aaronu, kızı arabadan atmadığını söylerken duydum.
Besides, I just happened to be listening, and I heard Aaron say that he didn't kick the girl out of the limo.

Sanki Aaronda onlardan birini giyiyordu.
It looked like Aaron was wearing one.

Bence direkt Aarondan duyman lazım.
I think you should hear it straight from Aaron.

Buraya sizden ve oğlunuz Aarondan kan örneği almak için geldik.
We're here to get a blood sample from you and one from your son, Aaron.

Sen Aaronsun, değil mi?
You're Aaron, aren't you?