ALGORITMAYLA ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• algorithm

Algoritmayla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Algoritmayla oynamış.
He rigged the algorithm.

Kodun temelindeki algoritmayla eşleşiyor gibi.
It seems to match the algorithm the code is based on.

Öğretmenlerin işten çıkartılmaları… bir algoritmaya mı dayanıyor?- Algoritmayla.
Decisions on teacher dismissals were based on an algorithm? An algorithm.

Daedalusta kullandığımız algoritmayla aynı türden.
Using the same kind of algorithm we use on the Daedalus.

Bir görüntülü konuşma uygulamasından daha fazlasını yapabiliriz. Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar.
With this revolutionary compression algorithm than passable video chat. but I think we should be doing a little bit more Dinesh.

Bozulmuş dosyaları, bir dizi algoritmayla inceliyorum.
I have been running the corrupted files through a series of algorithms on my computer.

Bir görüntülü konuşma uygulamasından daha fazlasını yapabiliriz. Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar.
But I think we should be doing a little bit more Dinesh, I'm sorry, with this revolutionary compression algorithm than passable video chat.

Fazlasını yapabileceğimizi düşünüyorum. Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar bir görüntülü konuşma uygulamasından daha.
But I think we should be doing a little bit more with this revolutionary compression algorithm than passable video chat.

Bir görüntülü konuşma uygulamasından daha fazlasını yapabiliriz. Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar.
Than passable video chat. this revolutionary compression algorithm Dinesh, I'm sorry, but I think we should be doing a little bit more with.

Fazlasını yapabileceğimizi düşünüyorum. Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar bir görüntülü konuşma uygulamasından daha.
With this revolutionary compression algorithm than passable video chat. but I think we should be doing a little bit more.

Dinesh, özür dilerim. Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar bir görüntülü konuşma uygulamasından daha fazlasını yapabileceğimizi düşünüyorum.
Dinesh, I'm sorry, but I think we should be doing a little bit more with this revolutionary compression algorithm than passable video chat.

Joeynin kullandığı cep telefonunun sinyali Maggie Schullerınki gibi algoritmayla karıştırılmış.
Cell phone Joey used was scrambled with an algorithm just like Maggie Schuller's.

Harfler sayılara karşılık gelir, ve bir anahtar vardır, algoritmayla ilgili belirli bir sayfa.
The letters correspond to the numbers, and there's a key, a certain page the algorithm refers to.

Polis acil servisin ve yurtiçi güvenliğin radyo iletişimini algoritmayla 7/24 takip ediyorum.
I'm feeding police emergency services and Homeland Security radio transmissions through a processing algorithm 24/7.

Bir görüntülü konuşma uygulamasından daha Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar fazlasını yapabiliriz.
With this revolutionary compression algorithm than passable video chat. but I think we should be doing a little bit more.

Bir görüntülü konuşma uygulamasından daha Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar fazlasını yapabiliriz.
But I think we should be doing a little bit more than passable video chat. with this revolutionary compression algorithm.

Bir görüntülü konuşma uygulamasından daha Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar fazlasını yapabiliriz.
With this revolutionary compression algorithm than passable video chat. but I think we should be doing a little bit more Dinesh.

Bir görüntülü konuşma uygulamasından daha Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar fazlasını yapabiliriz.
But I think we should be doing a little bit more Dinesh, I'm sorry, with this revolutionary compression algorithm than passable video chat.

Bir görüntülü konuşma uygulamasından daha Ama bence bu devrim yaratacak algoritmayla orta ayar fazlasını yapabiliriz.
Than passable video chat. this revolutionary compression algorithm Dinesh, I'm sorry, but I think we should be doing a little bit more with.

Tek seferlik algoritmam üzerinde çalışmak için Hooli bilgisayarı kullandım.
I used a Hooli computer to work on my algorithm one time.

İnansan da inanmasan da algoritman Nucleusu çalıştırmanın tek yöntemi.
Believe it or not, your algorithm is the only way to make Nucleus work.

Abbynin şifreleme algoritmasıyla, işlemin içine.
And with Abby's encryption algorithm embedded in the transaction.

En azından algoritmaya göre tam olarak insanların isteyeceğini umduğunuz şeyler.
At least, according to the algorithm. They're exactly what you would expect people to want.

Yani algoritmaya göre 2BY4ün malzemesi müziğin tofusu gibi.
So, according to the algorithm, 2BY4's stuff is like musical tofu.

Algoritmam şu veri kümeler arasında örtüşmeler arayacak.
My algorithm will be looking for overlaps between the sets of data.

Chumhumın fotoğraf etiketleme algoritmasında bir yama tespit ettiğimiz zaman.
We discovered this photo when we noticed a patch in Chumhum's photo-tagging algorithm.

Algoritmalar Chumhumun başarısına giden anahtardır.
The algorithm is the key to Chumhum's success.

Algoritmadaki her bir tekrarlamayla tekrarlamadaki miti öğrenirsiniz.
And with each iteration of that algorithm, you learn the iterations of the myth.

Ben algoritmamı bir değer eğrisi yapmak için geliştirdim.
I developed my algorithm to create a value matrix.

Bu o saçma algoritmalardan, değil mi?
That's a bullshit algorithm, all right?