BAK ROBIN ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• listen robin
• look robin

Bak robin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Bak, Robin.
You see, Robin.

Şuna bak Robin!
Robin, look at this!

Bak, Robin, ben…- ve sen!
Look, Robin, I tried to!

Bana bak Robin.
Look at me, Robin.

Bak, Robin, oraya gitmem lazım.
Look, Robin, I have to get there.

Şuraya bak Robin.
Look here, Robin.

Bak, Robin, eve gitmeyeceksin.
Look, Robin, you're not going home.

Şuna bak, Robin.
Look at it, Robin.

Bak, Robin sadece bir çocuk, Zelena.
Look, Robin is just a child, Zelena.

Şuna bak Robin.
Look at this, Robin.

Bak Robin, büyük riske giriyorum.
Look, Robin, I'm taking a real chance here.

Kendine bir bak Robin.
Robin, look at yourself.

Bana bak Robin. Robin.
Look at me, Robin.

Etrafına bir bak Robin.
Look around you, Robin.

Hiç. Bak Robin, sana çok çok.
Listen, Robin, I have got a really, really.

Önemli bir görev vereceğim. Bak Robin, sana çok çok.
Listen, Robin. important assignment for you. I have got a really, really.

Yukarı bak Robin, kapıdaki işarete.
Look up, Robin, the sign on the door.

Önemli bir görev vereceğim. Bak Robin, sana çok çok.
Listen, Robin. I have got a really, really, uh, important assignment for you.

Bak Robin, ben geçen gün bir imge gördüm.
Look, Robin, I… I had a vision the other day.

Önemli bir görev vereceğim.- Hiç. Bak Robin, sana çok çok.
Listen, Robin, I have got a really, really… Nothing. important assignment for you.

Bak Robin, ben… geçen gün bir imge gördüm.
I had a vision the other day. Look, Robin, I.

Önemli bir görev vereceğim.- Hiç. Bak Robin, sana çok çok.
For you. Nothing. Listen, Robin, I have got a really, really… important assignment.

Bak, Robin, Ben sadece şunu farkettim, um, Benim şeye ihtiyacım var.
Look, Robin, I'm just realizing that, um, I need to.

Önemli bir görev vereceğim.- Hiç. Bak Robin, sana çok çok.
Nothing. important assignment… for you. Listen, Robin, I have got a really, really.

Bak Robin, sana çok çok… önemli bir görev vereceğim.
Listen, Robin. important assignment for you. I have got a really, really.

Önemli bir görev vereceğim.- Hiç. Bak Robin, sana çok çok.
For you. Listen, Robin, I have got a really, really… important assignment… Nothing.

Bak Robin, sana çok çok… önemli bir görev vereceğim.
Listen, Robin, I have got a really, really… important assignment… for you.

Bak, Robin hamile, anne ve çoktan üç aylık olduğunu söylüyor.
See, Robin's pregnant, Ma and she says she's about three months already.

Bak Robin, ben alelacele ilişkiye atlayan bir adam değilim, tamam mı?
Listen, Robin, I'm not the type of guy that just rushes into relationships, okay?

Bak Robin, seni gördüğüme çok sevindim ama artık o gözle bakmıyorum sana.
Look, Robin, I'm really happy to see you, but I don't think of you that way anymore.