BEN DE ONUNLA GIDERIM ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• i go with her

Ben de onunla giderim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Ben de onunla giderim.
I will go with her.

Eğer giderse ben de onunla giderim.
If he goes, I go with him.

Ben de onunla giderim.
I will go with him.

Echo giderse, ben de onunla giderim.
If Echo leaves, I am going with her.

Ben de onunla giderim.
I will also go with her.

Eğer annem giderse ben de onunla giderim.
If Mommy leaves, I'm going with her.

Ama ben de onunla giderim.
But I go with her.

Eğer uçağa binerse, ben de onunla giderim.
He gets on that plane, I go with him.

Ben de onunla giderim, bu yeter.
I will ride with him. That will do.

Georgia savaşırsa, ben de onunla giderim. Beyler.
Gentlemen, if Georgia fights, I go with her.

Ben de onunla giderim. Beyler,… Georgia savaşırsa.
Well, gentlemen, if Georgia fights, I go with her.

Öteki taraf gidince, ben de onunla giderim.
When the other side goes, I go with it.

Ben de onunla giderim ve işler yolunda giderse kalacak bir yer bulurum ve işleri yoluna sokarım diye düşündüm.
I thought I would go with him and if things go right, I would have a place to stay and I can figure things out.

Ayrıca, Zuru nereye giderse ben de onunla giderim.
And also, wherever Zuru goes… I go with her.

Giderse ben de onunla giderim.
If he goes, I'm going with him.

Beyler,… Georgia savaşırsa, ben de onunla giderim.
Gentlemen, if Georgia fights, I go with her.

O zaman ben de onunla giderim.
Then I will go with him.

Beyler, Georgia savaşa katılırsa, ben de onunla giderim.
Gentlemen, if Georgia fights, I go with her.

O zaman ben de onunla giderim.
Then I will go with him in the morning.

Eğer Jack giderse ben de onunla giderim.
If Jake's going, I'm going, too.

Eğer giderse ben de onunla giderim.
I go with him. If he goes.

Ben de onlarla giderim.
And if they are, I am going with them.

Onları geri gönderirsen ben de onlarla giderim.
If you send them back, I will go with them too.

Ben de onlarla giderim.
I will go with them.

Onlar giderse, ben de onlarla giderim.
If they go, I'm going with them.

Nereye giderse gitsin, ben de onunla beraber giderim.
Wherever she goes, I will go too.

Nereye giderse gitsin, ben de onunla beraber giderim.
I will go too. Wherever she goes.

Yani Desmondla tanışmam sabit bir noktaysa… ben de onunla tanıştıktan sonrasına giderim.
So, if meeting Desmond is a fixed point in time, then I need to go back to after I met him.

Dans etmek istiyorum, sen beni götürmüyorsan… ben de onlarla giderim.
I want to dance, and if you're not going to take me.

Ben de giderim onunla.
I will go with her.