Bir lise öğretmeni Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O bir lise öğretmeni.
He's a high-school teacher.Hazelhurstta bir lise öğretmeni.
A HIGH SCHOOL TEACHER BACK HOME IN HAZELHURST.O bir lise öğretmeni.
He's a high school teacher.Bak, biliyorsun o Wynnede bir lise öğretmeni.
You know, look, he's a high school teacher over at Wynne.O bir lise öğretmeni.
She is a high school professor.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
matematik öğretmeniözel öğretmenbir öğretmendendiğer öğretmenleriyi bir öğretmensinyedek öğretmenbütün öğretmenleryeni öğretmenigerçek bir öğretmenbazı öğretmenler
Daha
Kız kardeşim geçen haziranda bir lise öğretmeniyle evlendi.
My sister married a high school teacher last June.Mary bir lise öğretmeni.
Mary is a high school teacher.Mike Branford, Connecticutda yaşıyor, ve taze bir lise öğretmeni.
Mike lives in North Branford, Connecticut, and is a junior high school teacher.Siz bir lise öğretmenisiniz!
You're a high school teacher!Ben banliyöde yaşayan, bebeği olmak üzere olan bir lise öğretmeniyim.
I'm a high-school teacher about to have Annem bir lise öğretmeni.
My mother is a high school teacher.Ben banliyöde yaşayan, bebeği olmak üzere olan bir lise öğretmeniyim.
About to have Fisher da bir lise öğretmeni.
Fisher is a high school teacher.Bir lise öğretmeni ile evlidir.
He is married to a high school teacher.Bakın, o bir lise öğretmeni.
Look, he's a high-school teacher.Bir lise öğretmeninin yerine vekâlet ediyordum.
I used to be a substitute high school teacher.O lanet bir lise öğretmeni.
He a high school teacher and shit.Bir lise öğretmenini dinlememiz gerektiğine emin misin?
Are you sure we should listen to a high school teacher?Tam zamanlı bir lise öğretmenidir.
He is a grade school teacher.Bir lise öğretmeni, ortaokul öğrencilerinden uzak durmalıdır, Bayan Lee!
A high school teacher should stay off middle Daha sonra bir lise öğretmeni oldu.
He then became a high school teacher.Ben banliyöde yaşayan, bebeği olmak üzere olan bir lise öğretmeniyim.
About to have Tom bir lise öğretmeniyle evli.
Tom is married to a high school teacher.Eric, deneme gönüllü listesinden dört yüksek değerli hedef tespit ettik, bildiğimiz kapıcı,bir metro çalışanı, bir lise öğretmeni ve hastane bakımı görevlisi.
Eric, we identified four high-value targets from the trial volunteer list… the janitor that we know about,a subway worker, a high-school teacher, and a hospital care worker.Evet. Bir lise öğretmeninin yerine vekâlet ediyordum.
Yes. I used to be a substitute high school teacher.Eğer onun… Woodrell denen adamın bir lise öğretmeni olduğunu bilseydin… ona yardım eder miydin?
Evet. Bir lise öğretmeninin yerine vekâlet ediyordum.
I used to be a substitute high school teacher. Yes.Kuzeybatıda bir lise öğretmeninin öldürülmesi ile ilgili Adalet Bakanlığındaki karmaşa.
With the justice department about that high school teacher killed in Northwest.- Some blow-up.Mükemmel. Bir lise öğretmeni olarak koordinatörlük işini nasıl yapmayı düşünüyorsunuz?
That's excellent. What do you think youcan bring to the coordinator position with your experience as a high school teacher?Bir lisede öğretmendi.
A junior high teacher.
