CALEBLE ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• caleb

Caleble Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Caleble ilgili.
About Caleb.

Uh, Bir kaç yıl önce Caleble ayrıldık.
Uh, Caleb and I, we split up a few years ago.

Caleble görüşmem lazım.
I need to see Caleb.

Annenle. veya Caleble.- Nerede yaşayacağız?
Where are we going to live? Your Mother or… Caleb's?

Caleble herşey yolunda mı?
Everything okay with Caleb?

Ve kesinlikle Caleble akşam yemeği istemiyorum.
And I definitely don't want to dine with Caleb Nichol.

Caleble buluşacağıma söz vermiştim.
I promised Caleb I would meet him.

Ve kesinlikle Caleble akşam yemeği istemiyorum.
To dine with Caleb Nichol. And I definitely don't want.

Dylanla çiftlikte çalışırken tanışmış Caleble.
He met Caleb when he was up at the farm working with Dylan.

Selam.- Caleble nasıl gidiyor?
How would it go with Caleb? Hey?

Ev hanımı tanrıçasına dönüştürmedi. Kabul etmeliyim, Caleble evlenmek beni bir.
Turn me into a domestic goddess. Marrying Caleb didn't exactly.

Nickiyi Caleble görmüş müydünüz?
Did you ever see Nicki with Caleb?

Umarım anlayışla karşılar. Artık Caleble konuşmak zorundasın.
And hopefully he will understand. You're going to have to talk to Caleb.

Artık Caleble konuşmak zorundasın.
You're going to have to talk to Caleb.

Ama çocuğun ailesiyle konuştum… Seth onlara bir süredir… Caleble aynı evde kalmadığını söylemiş.
But I just spoke hadn't been living together for some time. to his parents, and they said that Seth told them that he and Caleb.

Eğer Caleble birisi konuşmalı ise o ben olmalıyım.
If caleb's gonna talk to anyone, it's gonna be me.

Çinlini kaybettin, şimdi Caleble uğraşmaya başlıyorsun.
You lost your Chinaman. Now you're starting in on Caleb.

Caleble işleri şuan olduğundan daha kötü bir hale getiremezdim.
I couldn't make things worse with Caleb if I tried.

Sen yorgana bakmak, Josh Caleble buluşmak ve ben de sığırlara bakmak istiyorum.
Thee wants to see quilts, Josh wants to meet Caleb, and I want to see livestock.

Caleble de değil, ama geçen akşam… bir süre ortalıktan kaybolacağını… söylemek için Calebe gitmiş.
Or Caleb, but she did drop by his place last night to tell him that she would be going off the grid for a couple of days.

Sen yorgana bakmak, Josh Caleble buluşmak ve ben de sığırlara bakmak istiyorum.
And I would like to see the livestock. Eliza, If thee wants to see quilts and Josh wants to meet Caleb.

Annem, Caleble aralarındaki ilişki ortaya çıktığı için, belki de yapılabilecek en iyi şey.
And my mom is thinking that it getting out about her and Caleb, that maybe the best thing would be.

Kaya sergisi Caleble sana öğretici gelebilir sanırım.
I think thee and Caleb might find edifying. Oh, Josh, there's a rock exhibit.

Artık Caleble görüşmüyorum, sen de kanun kaçağısın.
I don't talk to Caleb anymore, and you're a fugitive from the law.

O zamanlar Caleble çıkıyorduk bana kamera kullanabilir misin diye sordu.
Caleb and I were dating, and he asked me if I could run a camera.

Kaya sergisi Caleble sana öğretici gelebilir sanırım. Ha, Josh.
There's a rock exhibit I think thee and Caleb might find edifying. Oh, Josh.

Kaya sergisi Caleble sana öğretici gelebilir sanırım. Ha, Josh.
Oh, Josh. There's a rock exhibit I think thee and Caleb might find edifying.

Kabul etmeliyim, Caleble evlenmek beni bir ev hanımı tanrıçasına dönüştürmedi.
Marrying Caleb didn't exactly turn me into a domestic goddess.

Kabul etmeliyim, Caleble evlenmek beni bir ev hanımı tanrıçasına dönüştürmedi.
Turn me into a domestic goddess. Marrying Caleb didn't exactly.

Geçtiğimiz ay Ben ve Caleble iletişim kurmaya çalıştım ama başarısız olunca bizi terk ettiklerini düşündüm.
I spent the last month trying to contact Ben and Caleb and hearing nothing. I thought they had abandoned us.