DIKEY ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• vertical
• perpendicular
• orthogonal
• vert

Dikey Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Dikey eğim yok.
No axis tilt.

Silindirik Dikey.
Cylindrical Vert.

Dikey Hizalama.
Fan In Vertical.

Kesikler dikey pozisyonda.
Cuts are vertical.

Dikey yüzmek gibi.
It's like vertical swimming.

Mimari dikey yapıda.
The architecture is vertical.

İmleç Yeniden Boyutlandır Dikey.
Cursor Resize Vert.

Dikey yine yakalandı.
Perpendicular got caught again.

Sağa Dönük/ Dikey Çevrik.
Rotated Right/ Vert. Flipped.

Dikey kontrolü ele geçirdik.
We control the vertical.

Hassiktir! Dikey, dikey!
Oh, shit! Perpendicular, perpendicular!

Dikey nedir biliyor musunuz?
Do you know'perpendicular'?

Hangi polis kilitte dikey cıvata kullanmaz?
What kind of cop doesn't use a vertical dead bolt?

Dikey olanı keşfetmekten korkma.
Don't be afraid to explore the vertical.

Bizi 75 derece dikey döndürebilir misin?
Can you rotate us 75 degrees around the vertical, please?

Dikey, Faizaldan daha tehlikeliydi.
Perpendicular was more terrifying than Faizal.

Aynı zamanda sıfır vektörünün diğer her şeye dikey olduğunu söylüyor.
And it also tells us that the 0 vector is orthogonal to everything else.

Birimiz dikey durmak zorunda kalabilir.
One of us has to be vertical.

Hatta taşlaşmış, kemikleşmiş, yatay, dikey Presbiteryenler de bana karşıymış!
Even the ossified, petrified, horizontal, perpendicular Presbyterians are against me!

Dikey, bir çizgi üzerinde ve bilekten bileğe.
Perpendicular, in a line, wrist to wrist.

Artık, tırmanışçılar zorlu dikey bir dansa parmak uçlarıyla asılıyordu.
Now, climbers dangling from his fingertips in a grueling dance upright.

Dikey ucu daima darbenin ters tarafındadır.
The perpendicular end Is always opposite the side of impact.

Hatta taşlaşmış, kemikleşmiş, yatay,… dikey Presbiteryenler de bana karşıymış!
Perpendicular Presbyterians are against me! Even the ossified, petrified, horizontal!

Yatay ve dikey bütün açılardan çekim yaparız.
We control the horizontal and the vertical.

Potasyum hidroksit silikon içerisinde dikey yönde, yatay yönde olduğundan daha hızlı çözünür.
The KOH dissolves silicon faster in the vertical than in the horizontal direction.

Mangrovu dikey kesiyoruz bu sırada bıçağın ucu sürekli çekirdeğe değiyor.
We cut the sleeve in the vertical, feeling the stone with the tip of the knife.

Derece dikey döndür, lütfen.
Rotate us 75 degrees around the vertical, please.

Kılavuzları dikey çevirmek için bu seçeneği etkinleştirin.
Enable this option to flip the guidelines horizontally.

Anlaşılan dikey çizgin yatay çizgine hiç yaklaşamamış.
LOOKS LIKE THE VERTICAL NEVER CAUGHT UP WITH THE HORIZONTAL.

Üst çiftler dikey ancak alt çiftler yatay olarak ağzıdan ileriye doğru uzamıştı.
The upper pairs were vertical, while the lower pairs projected forwards from the mouth horizontally.