ERIŞIM ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• access
• retrieval
• retrieved
• accessed
• accessing
• accesses

Erişim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Erişim yok.
No access.

Tam erişim.
Full access.

Erişim Düzeyi.
Access Level.

Son erişim.
Last Accessed.

Erişim kodu.
The access code.

Toplam Erişim.
Total Accesses.

Erişim Hakları.
Access rights.

Çoklu erişim.
Multiple access.

Erişim noktası.
An access point.

Superman erişim.
Access Superman.

Erişim onaylandı.
Access approved.

Topluma erişim.
Community access.

Erişim kısıtlanmıştır.
Access restricted.

Supermane erişim.
Access Superman.

Erişim kolay.
That's easy access.

Makineye erişim.
Access to the machine.

Erişim programlanıyor.
Accessing programming.

Ben söyleyene kadar kimse erişim sağlayamayacak.
No one accesses files until I say so.

URL son erişim tarihi 21 Ocak 2006.^ a b Windsor Hanedanı- V. George.
House of Windsor- George V. URL last accessed 21 January 2006.

Robbie Williams Info- Singles- son erişim Kasım 7, 2005.
Robbie Williams Info- Singles- accessed on 9 November 2005.

Hesabınıza erişim… simgesi, böylece daha sonra iş inceleyebilirsiniz.
Icon, accessing your account so that we can review your work later.

Kaynaklar==* UNHCR District Profile, erişim 2006-04-25 PDF.
References==* UNHCR District Profile, accessed 2006-04-25 PDF.

Hesabınıza erişim… simgesi, böylece daha sonra iş inceleyebilirsiniz.
So that we can review your work later. Icon, accessing your account.

Örneğin, kayıt patlaması yerde benzin fişini erişim Evet ama.
Yes, but… For example, the record of accessing the gas plug at the explosion site.

Burası Bilgiye Erişim, Bilgiyi Yayma değil.
Not Information Disposal. This is Information Retrieval.

Erişim tarihi: 11 Kasım 2013. marcjacobs. com, şirket resmî websitesi.
Accessed November 11, 2010. delaurentissco. com, the company's official site.

Bu yere tek başına erişim ihtimaliniz üç milyonda bir.
The odds of accessing this location on your own are 1 in 3 million.

Sanki beyni yeniden şekillenmiş ve öğrendiği tüm şeylere erişim sağlamış gibi.
Accessing everything she's ever learned. It's like her brain's been rewired.

Bu yere tek başına erişim ihtimaliniz üç milyonda bir.
Are 1 in 3 million. The odds of accessing this location on your own.

Nezarethaneye erişim yapıyorum. A, b ve c kanallarını içeri yükleme için açıyorum.
Accessing bullpen, opening channels A, B and C for download.