IÇECEKLERIN ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• drinks
• beverages
• drink

Içeceklerin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

İşte içeceklerin.
Here's your drinks.

Bu içeceklerin hepsini denemiştim.
I have tried all these drinks.

Lütfen yiyecek ve içeceklerin tadını çıkarın.
Please enjoy the food and the drink.

Bazı içeceklerin tadını çıkardığınızı görüyorum.
I see you gentlemen are enjoying beverages.

Lütfen ikram edilen tüm yemeklerin ve içeceklerin keyfini çıkarın.
Please enjoy all the food and drinks served.

Size içeceklerin yerini göstereyim.
I will show you where all the drinks are.

Etanol fermantasyonu alkollü içeceklerin üretiminde de kullanılır.
The bark is used in the production of alcoholic beverages.

Fakat içeceklerin zehirli olduğunu bilmiyordum.
But I didn't know that the drinks were poison.

Bu bir sürü plajlar ve içeceklerin olduğu güzel Tartarus.
This is the nice Tartarus, with lots of beaches and drinks.

Bazı içeceklerin tadını çıkardığınızı görüyorum. Dost Raj.
I see you gentlemen are enjoying beverages. Friend Raj.

Kendime de biraz para ayırabildim… Fakat içeceklerin zehirli olduğunu bilmiyordum.
But I didn't know that the drinks were poison.

İşte içeceklerin, sonra elbiselerini çıkar.
Here are some drinks, and then slip out of your clothes.

Ve bütün sarhoşluk veren alkollü içeceklerin satışı durdurulacaktır.
Betting will now stop, and the sale of all intoxicating and alcoholic drinks will cease.

Bütün içeceklerin boğazımdan geçmesini istiyorum.
I want all the drinks poured directly down my gullet.

Tütün karşıtı organizasyonlar ayrıca alkollü içeceklerin tüketimine de karşıydılar.
The anti-tobacco organizations were also against consumption of alcoholic beverages.

Ne yani, bütün içeceklerin bedava olduğunu mu sanıyorsun?
What, you think all these drinks would be on the house?

Kendime de biraz para ayırabildim Fakat içeceklerin zehirli olduğunu bilmiyordum.
I could keep some money for myself too, but I didn't know that the drinks were poison.

Buradaki içeceklerin biraz pahalı olduğundan bahsetmiş miydim?
Did I mention that the drinks here are just a little bit pricey?

Yiyeceklerin ve içeceklerin sonu gelmiyor.
There's this endless supply of food and drink.

Şu renkli içeceklerin bununla bir ilgili var mı merak ediyorum?
I wonder if those colorful beverages have anything to do with it?

Ne çeşit alkollü içeceklerin var? Hey, içecek makinesi!
Hey, drink machine, what kind of alcoholic sodas you got?

Alkollü içeceklerin reklamını yapmak kanunlar gereği yıllardır yasak.
For several years, the law has also prohibited advertising alcoholic beverages.

Ve lütfen, Ameliaya içeceklerin akmasını sağlamasını söyle.
And tell Amelia to keep the drinks flowing.

Şekerli içeceklerin hiçbir besin değeri yoktur ve kilo almaya önemli ölçüde etki ederler.
Sugary drinks have no nutritional value and contribute significantly to weight gain.

Ve lütfen, Ameliaya içeceklerin akmasını sağlamasını söyle.
And, please, tell Amelia to keep the drinks flowing.

Şekerli içeceklerin kalorilerinin diğer kalorilerden daha fazla payı olup olmadığını sorabilirsiniz.
One question you might ask is whether sugary beverages contribute more so than do other calories.

Bu mevsimde yiyecek ve içeceklerin yanında giyeceklere de dikkat etmek gerekir.
One must provide them with food and drink and clothing.

Sadece yiyecek ve içeceklerin dipsiz değil, Ama kızlar da öyle.
Where not only the food and drinks are bottomless, but so are the girls.

Şekerle tatlandırılan içeceklerin aşırı tüketimi, risk artışıyla bağdaştırılmaktadır.
Consumption of sugar-sweetened drinks in excess is associated with an increased risk.

Rogelio Akvilar içeceklerin bileşiminin geneline 175.000 litre metanol katmıştır.
Rogelio Aguiar acquired 75,000 litres of methanol, which it used to produce mixed drinks.