Ineklerin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O ineklerin işini bitirelim!
Bir saat içinde senin ve ineklerin elinde olur.
Veya ineklerin başkanı.
Sana ineklerin tadını sevmezler demiştim.
Satranç kulübündeki ineklerin üstünde çok şapşal görünüyordu.
Siz ineklerin kırmasını istediğim şifre korumalı bir laptop.
Hipotezin cinayetleri ineklerin değil polislerin çözdüğü.
Bu ineklerin benim otelimde takılmasını istemiyorum. -Dinle Rog.
Sanırım ineklerin kralı olmak istedim.
Tam ineklerin Adam West ayaklanması sırasında mutant kaplumbağa aleti çalmış.
Sen yediğin ineklerin hepsini tanıyorsun ya.
Sadece ineklerin anlayabileceği bir şey.
Laboratuardaki ineklerin yeni bir şey bulması gerek.
Sana ineklerin tadını sevmediklerini söyledim.
Mandıra çiftçileri ineklerin memelerini nemlendirmek için kullanırlar.
Maç, ineklerin otladığı bir alanda oynanacak.
Bugün ineklerin satıldığı gün.
Patron, ineklerin lunaparkına McUkala gitse daha iyi olmaz mı?
Bütün ineklerin geldiği bir yerde yaşıyorum zaten.
Bu yüzden ineklerin bizimle alay etmesine izin mi vereceğiz peki?
Dinle Rog. Bu ineklerin benim otelimde takılmasını istemiyorum.
Patron, ineklerin lunaparkına McUkala gitse daha iyi olmaz mı?
Kız bu ineklerin oyununu anlatırken hiç mi dinlemedin?- Evet?
Kız bu ineklerin oyununu anlatırken hiç mi dinlemedin?- Evet.
Senin gibi ineklerin benim gibi yıldızları hırpalamasından bıktım.
Bütün ineklerin geldiği bir yerde yaşıyorum zaten.- Hayır, teşekkürler.
Ancak onlara ineklerin nasıl otladığını gösterdik, değilmi çocuklar?
Yıllık ekibi ineklerin bahardan önce kış uykusundan uyandığını bilmiyordum.
Bu hatunlar o ineklerin okulu bitirir bitirmez milyoner olacağının farkında.
Bu hatunlar o ineklerin okulu bitirir bitirmez… milyoner olacağının farkında.