Karargâh Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Burası mı karargâh.
Karargâh havalıymış.
Anlaşıldı karargâh.
Karargâh nerede?
Geride orada. Karargâh nerede?
Karargâh bos olmaliydi.
Geride, orada. Karargâh nerede?
Karargâh az önce söyledi.
Direkt olarak karargâh ile konuştum.
Karargâh, ben Kartal Göz.
Kafasında sepet olan… bir adam mı vardı öyle? Karargâh.
Karargâh en rahatlatıcı yer.
Kafasında sepet olan… bir adam mı vardı öyle? Karargâh.
Bu karargâh sarı alarmdadır.
Yılında Teğmen rütbesiyle Ribbentrop karargâh subayı olarak İstanbula gönderildi.
Karargâh nerede?- Geride orada.
Stavkadaki karargâh, buradan 800 km uzakta.
Karargâh nerede?- Geride orada!
Karargâh artık bizim komutamız altında.
Karargâh, Gorostiaga konuşuyor, telsiz deneme.
Karargâh birini bulana kadar geçici bir unvan.
Karargâh birini bulana kadar geçici bir unvan.
Karargâh, Savunma Reformu Komisyonunu devraldı. AFP.
Karargâh, onları geri çağırıp çağırmayacağımızı bilmek istiyor.
Karargâh komutanının karısı için sürpriz bir parti veriliyordu.
Karargâh geri çekilme emri verdi, anlaşıldı mı? Martin!
Karargâh geri çekilme emri verdi, anlaşıldı mı? Martin!
Önce karargâh ile irtibata geçip Myungun ailesinin yerini öğrenelim.
Karargâh komutanının karısı için sürpriz bir parti veriliyordu. Geç kalmıştım.
Karargâh komutanının icra subayı Lewisin gece yarısına kadar orada olduğunu doğruladı.