KONUŞMAK ISTEDIĞIM ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• i wanted to talk to
• i want to discuss
• i wanna talk
• i would like to talk to
• i would like to discuss
• i need to talk to
• been meaning to talk to
• i want to speak to
• i wanna discuss
• i wish to speak
• i wish to discuss
• to talk to you

Konuşmak istediğim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Konuşmak istediğim bir mevzu var.
There's something I want to discuss.

Bugün sizinle konuşmak istediğim konu… geri dönüşüm.
I would like to talk to you today about.

Konuşmak istediğim birisi sadece.
Just someone I would like to talk to.

Bugün sizinle konuşmak istediğim konu geri dönüşüm.
I would like to talk to you today about…- Recycling.

Konuşmak istediğim herkes şu an burada.
Everybody I wanna talk to is right here.

Aslında Greer, konuşmak istediğim sizsiniz. Sade.
Black. Actually, Greer, it's you that I wanted to talk to.

Konuşmak istediğim konu bunun yanlışlığı.
I wanna talk about the fact that this is all wrong.

Aslında Greer, konuşmak istediğim sizsiniz. Sade.
Actually, Greer, it's you that I wanted to talk to. Black.

Konuşmak istediğim bir şey var, kızmak yok ama tamam mı?
I wanna talk about something, don't be mad, okay?

Aslında, um… seninle konuşmak istediğim konu buydu.
That's what I wanted to talk to you about. Actually, um.

Sizinle konuşmak istediğim baz şeyler var.
There's a few things I want to discuss.

Ajan Coulson ile yalnız konuşmak istediğim bir konu var.
I would like to discuss with agent coulson alone. There's an issue.

Evet. Konuşmak istediğim konu bu değildi.
Well, that's not what I wanna talk about.

Kit, sonra seninle konuşmak istediğim bir şey var.
Kit, there's something I wanted to talk to you about later.

Şimdi, konuşmak istediğim başka bir konu daha var.
Now, I want to discuss something else.

Aslında seninle konuşmak istediğim bir konu var.
Actually, um, there is something I wanted to talk to you about.

Kim o? Konuşmak istediğim birisi sadece?
Just someone I would like to talk to. Who is it?

Bayan Marsh, sizinle konuşmak istediğim bir konu var.
Mrs. Marsh, there's something I need to talk to you about.

Seninle konuşmak istediğim bir konu var bebeğim.
There's something that I wanted to talk to you about, baby.

Sadece Mac ile konuşmak istediğim ufak bir mesele var.
It's just a little something I want to discuss with Mac.

Seninle konuşmak istediğim bir iş fırsatı var.
I have a business opportunity I want to discuss with you.

Vaktin varsa, konuşmak istediğim bir plan var.
There's a plan I would like to discuss. So, if you have a moment.

Seninle konuşmak istediğim bir şey vardı.- Tamam.
Okay. You know, I have been meaning to talk to you about something.

Aslında, sizinle konuşmak istediğim birşey var bay Lewman.
Actually, Mr. Lewman, there was something I wanted to talk to you about.

Sizinle konuşmak istediğim hassas bir konu vardı.
I have a matter of some delicacy I need to talk to you about.

Şu anda, konuşmak istediğim konu bu.
Now, that's a subject I want to discuss.

Bu konuda konuşmak istediğim anlamına gelmiyor.
Doesn't mean I wanna talk about it.

Sizinle konuşmak istediğim bazı evrak işleri var. Ne?
What? I have prepared some paperwork I would like to discuss with you?

Şimdi, konuşmak istediğim başka bir husus var. Müteşekkirim.
I appreciate that. And now there's something else I would like to discuss.

Seninle konuşmak istediğim için onu bir dakikalığına dondurdum.
I have just frozen him for a moment because I would like to talk to you.