MIKROSKOP ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• microscope
• microscopy
• microprobe
• microscopes

Mikroskop Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Mikroskop mu kullanacaksınız?
You gonna use a scope?

Neden bu kadar çok mikroskop var?
Why so many microscopes?

Mikroskop için teşekkür ederim.
Thanks for the microscope.

Dün iki mikroskop kayboldu.
I had two microscopes disappear yesterday.

Mikroskop zımbırtısı da tam buraya.
Microprobe thingamajig goes right here.

Bu görüntüleri optik mikroskop kullanarak ortaya çıkardım.
I dug out these images using optical microscopy.

Mikroskop zımbırtısı da tam buraya.
Microprobe thing a majig goes right here.

Birkaç güne kalmaz kıçımıza bile mikroskop sokmaya başlarlar.
It's only gonna be a matter of days before they start sticking microscopes up our ass.

Ancak mikroskop biraz küçük kaldı.
But the microscope's a trifle small.

De Agustus Waller damlacıkları mikroskop altında incelemek için örümcek ağı kullandı.
In 1847 Augustus Waller used spider web to examine droplets under the microscope.

Mikroskop, internet, dokunaç cilası.
Microscopes, the internet, tentacle polish.

Teleskop, mikroskop gibi aygıtlar çok güçlüdür.
Gadgets like these telescopes, microscopes, and so on are immensely powerful.

Mikroskop zımbırtısı da tam buraya. Oraya.
Microprobe thingamajig goes right here.

Taramalı sondalı mikroskop nanomateryallerin sentezi ve tanımı için önemli bir tekniktir.
Scanning probe microscopy is an important technique both for characterization and synthesis of nanomaterials.

Mikroskop ya da herhangi bir şey olabilir.
This could be a microscope or anything.

Bir kutu mikroskop aldığımda ben de gey olmuş olur muyum?
If I got a box of microscopes, would I be gay?

Mikroskop var. Siz ikiniz ne haltlar karıştırıyorsunuz?
What are you two going on about? We have a microscope.

Sanki mikroskop altındaki gerçek canavarlar gibisiniz.
It's like I have a true monster under the microscope.

Mikroskop testini geçerse, kolleksiyona ilave ederiz.
If it passes the microscopic test, we go for a collection.

Bazen mikroskop kullanırkenki fotoğraflarını gönderiyorlar.
Sometimes they send you pictures of them using the microscope.

Mikroskop ve teleskop arasındaki farklılığı biliyor musun?
Do you know the difference between a microscope and a telescope?

O zaman mikroskop yüklenene kadar neden öğle yemeği yemiyoruz?
Why don't we have lunch while the microscope's being unloaded?

Mikroskop üstünde çalışmak için onunla iki gün daha geçireceğim.
I have got to spend the next two days with her working on the microscope.

Bu, mikroskop aracılığıyla büyütülmüş hali.
That's magnified through a microscope.

Ben mikroskop kullanıyorum, teleskop değil.
I work with microscopes, not telescopes.

Her mikroskop mikrometrik vidayla döşenmiştir.
Micro miniatures are made by microscope.

Mikroskop daha küçük diyarlara yolculuk etmemizi sağlar.
The microscope allows us to continue Our journey to the realm of the very small.

Mikroskop yeteri kadar güçlü değilmiş ve organizma da çok küçükmüş.
The microscope just wasn't powerful enough, and the organism was just too small.

Mikroskop altında, örneklerde elektrik çarpmasıyla uyumlu… çekirdek gruplarına rastladım.
Under magnification, the samples showed streaming of nuclei consistent with electrical burns.

Mikroskop sayesinde bitkilerin, kar tanelerinin ve doğal ipliğin çapraşık yapısı ortaya çıktı.
The microscope had revealed the intricate structure of plants, snowflakes and natural fibres.