OKUL SERVISI ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• school bus

Okul servisi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Okul servisi geliyor.
Here comes a school bus.

Her zamanki gibi okul servisi almış.
And the school bus picked her up as usual.

Okul servisi'' mi?
School bus.-It's over there?

O geç uyudu ve okul servisini kaçırdı.
She slept late and missed the schoolbus.

Okul servisi kazası gibi.
Like a school bus crash.

Niye bu keş okul servisi kullanıyor?
Why is that drug addict driving a school bus?

Okul servisi kazası gibi.
Like a school-bus crash, it's.

Dört saat boyunca okul servisi kullanmam gerekiyor.
I have to drive a school bus in four hours.

Okul servisi neredeyse geldi.
The school bus is almost here.

Ama bu seferki beni okul servisi gibi çarptı.
But this one hit me like a big, yellow school bus.

Okul servisi 13.15te gelmiş.
The school bus arrived at 1:15 p.

Galiba bir sabah okul servisi patlatmalıyım.
I think I shall wipe out a school bus some morning.

Onu okul servisine ben kendim bindirmiştim!
I made him board the school bus myself!

Yaşındaki pezevenklerin okul servisi gibi görünüyor.
It looks like a school bus for 6-year-old pimps.

Okul servisi beni polis merkezine bırakırdı.
The school bus would drop me off at the precinct.

Tenis hocası, postacı, okul servisi şoförü, ve yerel bir dükkan işletiyor.
She's the tennis coach, the mailman, the school bus driver and she runs the local shop.

Okul servisi bence bahçe girişinde durur.
I think the schoolbus will stop at the end of the driveway.

Tenis hocası,… postacı, okul servisi şoförü,… ve yerel bir dükkan işletiyor.
The mailman, the school bus driver She's the tennis coach, and she runs the local shop.

Okul servisini şehir dışında terkedilmiş olarak bulmuşlar.
They found the school bus abandoned just outside of town.

Tenis hocası,… postacı, okul servisi şoförü,… ve yerel bir dükkan işletiyor.
And she runs the local shop. the mailman, the school bus driver She's the tennis coach.

Okul servisi şoförüne ya da birkaç hava trafik kontrolörüne uygun yeriniz yok muydu?
Could you find room for a school bus driver and a couple of air traffic controllers?

Tenis hocası,… postacı, okul servisi şoförü,… ve yerel bir dükkan işletiyor.
The mailman, the school bus driver and she runs the local shop. She's the tennis coach.

Okul servisi katliamında bir kahraman gibiydin. Senin için daha büyük planlarımız var.
You were a hero during the school bus shooting, and this department has big plans for you.

Tenis hocası,… postacı, okul servisi şoförü,… ve yerel bir dükkan işletiyor.
And she runs the local shop. She's the tennis coach, the mailman, the school bus driver.

Ona bir pilot olduğumu söyledim ve kadının yüzündeki ifade okul servisi şoförü de olabilirmişim gibiydi.
Told her I was a pilot, and the look on this woman's face… I may as well have been a school bus driver.

Tatlım, Okul Servisini Vurdum.!
Honey, I Hit a School Bus.!

Sabah üç saat harcamadan tek başına yapamaz. Okul servisi gelmeden o saçı ve makyajı.
Without an extra three hours in the morning Hair and makeup she could never replicate on her own before the school bus comes.

Evet, okul servisi fabrikası kapanmadan önce işi bıraktı.
Yeah, he quit before the school bus factory closed.

Malalanın okul servisi saldırıya uğradı.
Malala's school bus has been attacked.

Bugün'' Gerçeği Avlamak'' ta okul servisi skandalında iki çocuğun hayatına mal olan şok edici gelişme.
And tonight, on Hunt for the Truth, a shocking development in the school bus scandal that cost two children their lives.