OKUL YÖNETIMINE ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• the school board

Okul yönetimine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Okul yönetimine teşekkür etmek.
I would like to thank the school board.

Gösteri başlasın.- Perde hazır, şarkıyı girin hadi.- Okul yönetimine teşekkür etmek.
I would like to thank the school board-- Curtain ready. It's showtime.

Okul yönetimine dilekçe yazıyor.
He's writing an application for the school board.

Bak bütün bunları sağlıksal bir durumun olduğunu okul yönetimine söyleriz.
Look, all we got to do is tell the school board that you had a medical condition.

Okul yönetimine resmi şikayet yazacağım.
I'm gonna file a formal complaint with the school board.

En azından Dr. Perkins senin talebini okul yönetimine kabul ettirdi.
AT LEAST, UH, DR. PERKINS HAS AGREED TO TAKE YOUR REQUEST TO THE SCHOOL BOARD.

Okul yönetimine bu konuyu ileteceğim.- Anlıyorum.
I will bring it to the school board.- I got you.

Gösteri başlasın.- Perde hazır, şarkıyı girin hadi.- Okul yönetimine teşekkür etmek.
It's showtime. Um, I would like to thank the school board-- curtain ready.

Okul yönetimine teşekkür etmek…- Perde hazır.
I would like to thank the school board-- Curtain ready.

Senin yerine beni önereceksin. Ama istifa ederken, okul yönetimine.
But, with your resignation, you're gonna recommend the school board hire me as your replacement.

Okul yönetimine, metrik sisteme geçmesi için baskı yapıyor.
Lobbying the school board to convert to the metric system.

Görünüşe bakılırsa birisi okul yönetimine benim aleyhime bir şikayet yazmış Bay Gamby.
Mr. Gamby, it appears that someone has filed a complaint against me with the school board.

Okul yönetimine girip otomatik satış makinesini geri getireceğim.
I am going to get the school board to bring back the vending machine.

Bak bütün bunları… sağlıksal bir durumun olduğunu okul yönetimine söyleriz.- Bekle, ne?
Look, the school board that you had a medical condition. Wait, what? all we got to do is tell?

Siz şimdi doğruca okul yönetimine gidip bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini bildirseniz?
Then why don't you just run right down to the School Board, and tell them to do something about it?

Bekle, ne?- Bak bütün bunları… sağlıksal bir durumun olduğunu okul yönetimine söyleriz.
Look, the school board that you had a medical condition. Wait, what? all we got to do is tell.

Siz şimdi doğruca okul yönetimine gidip… bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini bildirseniz.
And tell them to do something about it? Then why don't you just run right down to the School Board.

Aday olmasına neden izin veriyorlar? Çiftlikte kızımı ve diğerlerini taciz eden adamın okul yönetimine.
When he's been molesting my daughter and others at the ranch? I'm like,"Why are they allowing him to go and run… even run for school board.

Ve okul yönetimine karşı açtığı kamu davası onu bir öğrenciye fiziksel saldırıda bulunurken gösteren bir video nedeniyle düşürüldü!
And his civil case against the school district was dismissed because of a video that showed him physically attacking a student!

Aday olmasına neden izin veriyorlar? Çiftlikte kızımı ve diğerlerini taciz eden adamın okul yönetimine.
I'm like,"Why are they allowing him when he's been molesting my daughter and others at the ranch? to go and run… even run for school board.

Filmde yer alan diğer isimler ise Sarah Jessica Parker sempatik hemşire rolünde, George Dzundza doktor rolünde ve okul yönetimine karşı Whiteı yasal yolla savunan George C. Scott ise avukat rolündeydi.
Others in the film included Sarah Jessica Parker as a sympathetic nurse, George Dzundza as his doctor, and George C. Scott as Ryan's attorney, who legally argued against school board authorities.

Filmde yer alan diğer isimler ise Sarah Jessica Parker sempatik hemşire rolünde, George Dzundza doktor rolünde ve okul yönetimine karşı Whiteı yasal yolla savunan George C. Scott ise avukat rolündeydi.
Others in the film included Sarah Jessica Parker as a sympathetic nurse, George Dzundza as his doctor, and George C. Scott as White's attorney, who legally argued against school board authorities.

Sadece okul yönetimiyle konuş ve kaydıma bak.
Just talk to the school board and glance at my record.

Okul yönetiminin ya da şartlı tahliye memurlarının ilginç bulabileceği sırlar.
Secrets that the school board or your parole officer… might find rather interesting.

Sizi ve okul yönetimini dava edeceğiz.
We're suing you and the school board.

Bu okul yönetiminin kararı, benim değil.
The school board approved this, not me.

Cuma günü okul yönetimiyle sizin şu davanız hakkında konuştum.
I was speaking with the school board on Friday about your little cause.

Okul yönetiminin satış makinesini geri getirmesini sağlayacağım.
I'm going to get the school board to bring back the vending machine.

Sonra da okul yönetiminin, onu kovmasını sağlayacağım.
And then i will get the school board to dismiss him.

Saçımı da sırf okul yönetimini memnun etmek için bu şekilde yaptırıyorum.
I wear my hair this way to please the school board.