ONUNKILER ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• hers
• he
• his
• they
• she
• her
• it

Onunkiler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Onunkiler gerçek!
Hers are real!

En azından onunkiler Nazi değildi.
At least hers wasn't a Nazi.

Onunkiler farklı.
His are different.

Neden bilmiyorum ama onunkiler daha iyi oluyor.
I don't know why, but hers is better.

Onunkiler mükemmel.
Hers are perfect.

Benim ellerimin arkasında onunkiler gibi kıl yok.
I don't have hair on the back of my hands like he did.

Ama onunkiler değil.
But they're not his.

Benim anılarım geri döndü ama onunkiler… Hiçbir şeyi hatırlamıyor.
My memories came back, but his… he doesn't remember anything.

Onunkiler neden metalden?
Why are hers metal?

Görebileceğiniz gibi, onunkiler ağaca 20 metre kala bitiyor.
As you can see, his end about 20 yards shy of the tree.

Onunkiler ne yapacak?
What's it going to do to his?

Aksi taktirde, senin dediklerine karşı onunkiler, ve bil bakalım kime inanacaklar?
And who do you think they're going to believe? Otherwise,?

Onunkiler daha da kötüleşiyor.
They're getting worse.

Kardesimin de içinde bulundugu dramlarda dahil. Hatta bazen özellikle onunkiler.
Including, and sometimes especially when it involves my sister.

Ama onunkiler işe yaramıyor.
But he don't do no good.

Onunkiler değil, sadece benimkiler.
Not his, just mine.

Konumuz onunkiler değil Bay Stone.
Hers aren't an issue, Mr. Stone.

Onunkiler de aynen senin gibi.
She got'em, just like you.

Kalbimi tutan ellerin onunkiler oldugunu bilirken umutlanmak kolay olmuyor.
Hope isn't easy when I know she holds my heart.

Ve onunkiler hasar gördü değil mi?
And his was damaged?

Ama onunkiler bu kadar iyi değil.
But he's not this good.

Onunkiler gibi ince sigaralar.
Light cigarettes like he does.

Onunkiler bağlı, ama seninkiler değil.
She is, but you're not.

Onunkiler gibi resim yapmıyorsun.
You don't paint ones like her.

Tabi onunkiler de fena değil.
Of course, his aren't too bad either.

Fakat onunkiler heykeldi, boyama değil.
But he would sculpt, not paint.

Belki onunkiler daha işinize daha çok yarar. -Evet.
Yes. Maybe hers are more useful.

Onunkiler de aynıydı, böyle büyük ve kara.
He had exactly the same ones, Such big, black eyes.

Onunkiler gibi resim yapmıyorsun. Sürtükleri seviyorsun!
You don't paint ones like her You like sluts!

Onunkiler spor ayakkabılardı ve köyümüzde taş döşeli yollarımız bile yoktu.
They were sneakers, and this is in a village that doesn't even have paved roads.