PIM ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• pim
• pin

Pim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Bir pim vardı.
There was a pin.

Anlaştıkmı? Ama, Pim.
Are we agreed? But, Pim.

Kırmızı pim, Malezya ım.
Red pin, I'm in Malaysia.

Pim numarasına ne dersin?
What about the ring trick?

Bu kolumda çelik pim var.
I have a steel pin on this arm.

Pim. Nerede? Ne?- Şurada?
The pin.- There.- What?- Where?

Ne?- Şurada. Nerede?- Pim.
The pin.- There.- What?- Where?

Üzerinde pim olanlardan.
The ones with the pins on the top.

Çizdiğim resmi hatırladın mı? Pim.
Do you remember the picture I drew for you? Pim.

Pim, git bana güzel bir kırmızı şarap getir.
Pim, go and get me a nice bottle of red.

Delik düz, civata düz, pim takımı gevşek.
Straight hole, straight bolt, loose pin set.

Çizdiğim o resmi hatırlıyor musun? Pim.
Do you remember the picture I drew for you? Pim.

Yataktan pim çıkarmanın kaçmamıza ne yararı olacak,?
How will a pin out of a bunk help us escape?

Gördüğün şey… hayal gücünün bir ürünü. Pim.
What you are seeing is a figment of your imagination. Pim.

Pim, özel bir yaşam istemek suç değil.
There's nothing wrong with wanting to live your own life. Pim.

Başka bir şeyden kamalı pim yapamazlar mı?
Couldn't they fashion another cotter pin from something else?

Pim, özel bir yaşamının olmasını istemende bir sakınca yok.
Pim, it's not wrong to want a private life.

Başka bir şeyden kamalı pim yapamazlar mı?
From something else? Couldn't they fashion another cotter pin.

Pim, bu kararın için kendini suçlu hissetmemelisin.
Pim, you don't have to feel guilty about that decision.

Bir ani hareket ve pim çekilir, ve geri sayım başlar.
One sudden move, and the pin is pulled, and the countdown starts.

Pim, psikiyatriste görünmek deli olduğun anlamına gelmez.
Pim, doesn't mean that you're crazy. seeing a psychiatrist.

Ayaklarımız bunun içine sokulurdu. Arasına pim gelirdi.
Our feet would be driven through there, a pin would come in between.

Pim… kendi hayatını yaşamayı istemekte yanlış bir şey yok.
There's nothing wrong with wanting to live your own life. Pim.

Beton sert olduğu zaman pim keski yerine elektrikli matkap kullanırız.
When the concrete is hard, we use an electric drill instead of a pin chisel.

Pim… Chang ve Eng siyam ikizleri bile vaktiyle ayrılmak istediler.
Pim, wanted to separate at one time. even Chang and Eng.

Aziz Philip Pim, pazar günü yeni kilisemize gelecektir.
ÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜ The Rev, Philip Pim Sunday will be our new pastor.

Bayan Pim, bizden prensesi 15 saat içinde oraya götürmemiz isteniyor.
Miss Pim, they want us to send the princess back within 15 hours.

Seni her zaman Pimden daha çok sevdim ama sen hâlâ Pim diyorsun.
I love you even more than Pim now. but still, you only want Pim.

Alanın oyunu Mr. Pim Passes By Kingswayde yeniden sahneleniyor.
There's to be a revival of Alan's play Mr. Pim Passes By at the Kingsway.

Alanın oyunu Mr. Pim Passes By Kingswayde yeniden sahneleniyor.
Mr. Pim Passes By at the Kingsway. There's to be a revival of Alan's play.