PUBA ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• pub
• at the pub

Puba Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Puba gitmek.
Walks into a pub.

Herkes puba gidiyor.
Everyone's going to the pub.

Puba gittiniz mi?
Did you try the pub?

Özellikle birisi puba gitmeyi seviyorsa!
Especially is somebody likes to go the pub!

Puba gidiyoruz.
We're going to the pub.

Evet, evet, Paddys Puba yaptığınız en son teslimat.
Yeah, yeah, yeah, it was a recent delivery you made to Paddy's Pub.

Puba ve onun işine girdi.
She entered the pub and its murk.

Efendim, birkaçımız puba gideceğiz, bir tür kutlama için.
Sir, a few of us are going to the pub, a bit of a celebration.

Puba. Darby üçüncü dileğini yapıyor.
To the pub. Darby is making his third wish.

O zaman ağzımı sıkı tutup onu puba gönderirim.
And put him up at the pub. Then I will have to bite the bullet.

Puba. Darby üçüncü dileğini yapıyor.
Darby is making his third wish. To the pub.

O zaman agzimi siki tutup onu puba gönderirim.
And put him up at the pub. Then I will have to bite the bullet.

Eğer puba gittiyse, gebertirim onu.
If he's gone to the pub, I will bloody murder him.

Tırabzanları onarmadıkları sürece bir daha o puba gitmem.
I'm not going in that pub again until they get that rail fixed.

Puba. Darby üçüncü dileğini yapıyor.
Darby speaks the third wish.- In the pub.

Sonradan kendini biz puba gidiyoruz. daha iyi hissedersen.
And if you're feeling better later, we're… we're going to the pub.

Biz puba gidiyoruz. Sonradan kendini daha iyi hissedersen.
And if you're feeling better later we're… We're going to the pub.

Sonradan kendini daha iyi hissedersen, biz puba gidiyoruz.
And if you're feeling better later, we're… we're going to the pub.

O yıl Puba, ilk albümü Reel to Reeli yayımladı.
The same year, Puba released his solo debut, Reel to Reel.

Daha iyi hissedersen, Sonradan kendini biz puba gidiyoruz.
And if you're feeling better later, we're… we're going to the pub.

Vitos Puba olanların aynısı Cheersa da olacak.
Same thing will happen at Cheers that happened at Vito's Pub.

Daha iyi hissedersen, biz puba gidiyoruz. Sonradan kendini.
And if you're feeling better later, we're… we're going to the pub.

Mary, puba gitmek için evden çıktığını ama geri dönmediğini söyledi.
Mary said he went off to the pub, never came home.

O kararını verirken, Ben şuradaki puba gidip kendi kararımı düşüneceğim.
While he's making his decision, I will go to that pub and think about mine.

Gençler puba gitmekten hoşlanır Ben hiç sevmedim.
Some lads love going to the pub, I don't like being in the pub.

Ayrıca dün gece puba gittiğinizi bana söylemeyi unutan kimdi?
And who forgot to tell me you were all going to the pub last night?

Ben şuradaki puba gidip kendi kararımı düşüneceğim. O kararını verirken.
I will go to that pub and think about mine. While he's making his decision.

Merkeze inip puba gidebilirsin ama Rangers bölgesidir.
You can head into town, hit up the pub,- but it's Rangers territory.

Ben şuradaki puba gidip kendi kararımı düşüneceğim. O kararını verirken.
While he's making his decision, I will go to that pub and think about mine.

Geceleyin Puba gelip, kasabayı bir şekilde değiştirmekten bahsediyorlardı.
They were saying something about coming to the pub tonight to change the town somehow.