Pusuya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pusuya mı düştün?
Sevgilisi pusuya yatmış.
Pusuya düşürüldüm.
Hepisini pusuya düşürelim.
Pusuya yatması için adamları gönderin.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Saldırgan pusuya yatmış.
Pusuya yattı.- Muhtemelen çömeldi.
Katil burada pusuya yatmış.
Pusuya yatmış, izliyor olmalılar.
En iyi arkadaşımı pusuya düsürmek.
Tıpkı pusuya yatmış bir kurt gibi.
Hadi Daltonun önünde pusuya yatalım.
Belki de onu pusuya düşüreni buluruz. Sahi mi?
Yüksek gizlenme yerlerinde pusuya yatıyor.
Cambulacda pusuya yatıp, senin gibi saldırı yapacak mı?
Avcı bubi tuzaklarını ve pusuya yatmayı seviyor.
Biz de bu esnada pusuya yatıp onun yolunu kesmeye çalışacağız.
Ancak Nate Byarsın içinde bir karanlık pusuya yatmış.
Aslına bakarsan pusuya bile yatamazsın.
İsrailliler dört bir yandan Givanın çevresinde pusuya yattılar.
Yani, annen gibi pusuya yattın, öyle mi?
Beni pusuya düşürüp Lula hakkında sorular soruyorsun.
Kardeşiniz ve adamları, Amerikan okulunda pusuya düşürülmüşler.
Muhtemelen pusuya yattı ona saldırdı, yatağa bağlayıp tecavüz etti.
Sayısız hazine avcısı ya da sayısız yırtıcı hayvan… pusuya yatmış olabilir.
Ya da pusuya yatmış akıl hastası bir tesisatçı tarafından öldürülmüştür.
Sayısız hazine avcısı ya da sayısız yırtıcı hayvan… pusuya yatmış olabilir.
Türkler sürekli olarak Alman kuvvetleri taciz ettiler, pusuya yatarak vur-kaç taktikleri kullandılar.
Olamaz. Kardeşiniz ve adamları Amerikan okulunda pusuya düşürülmüşler.
Kardeşiniz ve adamları Amerikan okulunda pusuya düşürülmüşler. Olamaz.