Tutku Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu tutku değil.
Onun için hiç tutku hissetmedim.
Tutku her şeydir.
Korku ve tutku, ha Clarence?
Tutku ödüllendirilir.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Ve sanırım tutku tam olarak bu.
Tutku bedelini ödedi!
Körü körüne tutku. Yanlış isimlere güvenmek.
Tutku Tramvayı'' nın müzikal versiyonu.
Körü körüne tutku. Yanlış isimlere güvenmek.
Bu tutku için, her iki tarafa da teşekkür ederim.
Bir şey için tutku hissetmek güzel.
Tutku insanlara böyle kokar. Özür dilerim?
Para, şöhret, tutku bu işleri gölgeler.
İşte bu, herkese söyleyebileceğim tutku hikayesi.
Ama tutku için sabır gerekir.
Evlilik deneyimi beni dostlarımın tutku dolu kollarına döndürdü!
Ruhundaki tutku hazır ölmeye Korku nedir bilmez.
Evlilik deneyimi beni dostlarımın tutku dolu kollarına döndürdü!
Bu tutku, bastırılamaz bir takıntıya dönüştü.
Biliyordum ya da bilmiyordum, tutku ve kabiliyet iki farklı şeydir.
Tutku, gizlilik, sadakat, büyük kıskanma duygusu.
Değil. Sadece tutku duyulacak bir sürü şey var.
Tutku ve açlık, mutsuz bir evliliğin getirdiği şeyler.
Hayatım iki büyük tutku ile şekillendi, bunlardan ilki otomobiller.
Tutku, kardeşlik, kan Bu döngüyü kıracak taşak var bende.
Göreceksin. Varoluş tutku şeklinde kandıran acımasız bir şakadır.
Korku ve tutku dikkatini dağıtmazsa, her şeyi delebilirsin.
Birine böyle tutku hissettiğinizi düşünün. Düşünün.
Varoluş tutku şeklinde kandıran acımasız bir şakadır. Göreceksin.