ULAŞABILIRIM ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• i can reach
• do i get
• i can get
• i can access
• do i reach
• can i find
• can i contact
• i could reach

Ulaşabilirim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Ona nasıl ulaşabilirim?
How do I reach him?

Bu çocuklara, onların rüyaları yoluyla ulaşabilirim.
I can reach these kids through their dreams.

Ona nasıl ulaşabilirim?
How do I get to him?

Williamın isim listesine ev bilgisayarımdan ulaşabilirim.
I can access Williams' roster from my home computer.

Hayır, ona ulaşabilirim.
No, I can reach him.

Eğer beni daha büyütürse o zaman anahtara ulaşabilirim.
And If it makes me grow bigger, then I can reach the key.

Oraya nasıl ulaşabilirim?
How do I get there?

Onlara ulaşabilirim. Sayborg Süpermen ile bağları olup olmadığını öğren.
I can get to them. Find out if they have ties to cyborg Superman.

Her yıldıza ulaşabilirim.
I can reach any star.

Telefonunu bilgisayarıyla eş zamanlıyor bu yüzden telefonundaki GPSe ulaşabilirim.
He syncs his phone with his computer, so I can access the GPS on his phone.

Daha çabuk ulaşabilirim.
I can get through quicker.

Buradan bilgi işleme nasıl ulaşabilirim?
How do I get I.T. here?

Ona nasıl ulaşabilirim biliyor musun?
Do you know how I can reach her?

Güzel. Ona nasıl ulaşabilirim?
How do I reach her?- Good?

Remiye nasıl ulaşabilirim? Mükemmel bir soru.
How do I get to Remi? Excellent question.

Bu çocuklara nasıl ulaşabilirim?
How do I reach these kids?

Remiye nasıl ulaşabilirim? Mükemmel soru?
Excellent question. How do I get to Remi?

Bekle, bekle. Sana nasıl ulaşabilirim?
Wait, wait, how can I find you?

Remiye nasıl ulaşabilirim? Mükemmel soru.
How do I get to Remi? Excellent question.

Ama sokaktaki kameralara ulaşabilirim.
I can access the cameras in the street.

Remiye nasıl ulaşabilirim? Mükemmel bir soru?
Excellent question. How do I get to Remi?

Dedim ki, sana nasıl ulaşabilirim?
I said, how can i find you?

Belki ipe ulaşabilirim.
Maybe I can reach the rope.

Herhangi bir şey olmadan önce ona ulaşabilirim.
I can get to him before anything happens.

Personel dosyalarına ulaşabilirim. Ama çok uzun bir liste.
I can access the personnel files, but it will be a long list.

Söz veriyorum ki zarar görmeden panzehire ulaşabilirim.
I promise you I can get to that antidote without harming myself.

Belki mandala ulaşabilirim.
Maybe I can reach the latch.

Belki telefonla birine ulaşabilirim.
Maybe I can reach someone on the phone.

Eğer acilse, ona ulaşabilirim.
If it's urgent, I can get her.

Ombudsmana Nasıl Ulaşabilirim?
How can I contact the Ombudsman?