YAĞMURLU ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• rainy
• rain
• raining
• rains

Yağmurlu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Ve yağmurlu.
And raining.

Londra… çok yağmurlu.
Raining". London is.

Yağmurlu mu?
Is it sunny? Raining?

Bugün yağmurlu olacak.
It's going to rain today.

Yağmurlu günler zordur.
Raining pretty hard.

Bugün yağmurlu olacak.
It's going to be wet today.

Aslında hava çok soğuk, yağmurlu.
Actually it's cold, raining.

Hatırlıyorum, yağmurlu bir gündü.
I remember it was raining.

Yağmurlu bir fırtınanın ardından.
After a night of rain and storm.

Genellikle de hava yağmurlu oluyor.
Usually while it was raining.

Kong yağmurlu bir günden bahsetti.
Kong said that one day it rained.

Ee, en azından hava yağmurlu değil.
Well, at least it's not raining.

Önceden, yağmurlu havayı severdim.
Before, I loved when it rained.

Jejuya geldiğimden beri hava hep yağmurlu.
Always rains when I come to Jeju.

Hava buz gibi ya da yağmurlu fark etmez.
It could be freezing or raining.

Yağmurlu bir gündü, seni gördüğümden beri.
Ever since I saw you on that rainy day.

Bir şekilde havayı bile yağmurlu yaptılar.
Somehow they have even made the weather rainier.

Yağmurlu kıyılardan yağmurlu kıyılara.
From rainy coast to rainy coast.

Fırtınalı ve yağmurlu, dikkatli olsanız iyi olur.
Squally showers, moderate, becoming good….

Walter, anlaşılan, seçim günü eyalet geneli yağmurlu olacak.
Walter, it's raining today on election day, all over the state.

Sogil-ride yağmurlu bi̇r i̇ki̇ndi̇ vakti̇.
It's raining this afternoon in sogil-ri.

Walter, anlaşılan, seçim günü eyalet geneli yağmurlu olacak.
All over the state, we understand. WaIter, it's raining today on election day.

İkisi de yağmurlu günde ve otomatik araçlar.
Both had wet days, both driving automatics.

Ama yağmurlu hava onu geçici süreliğine yere indirdi.
But heavy rains have temporarily grounded her.

Önümüzde yağmurlu bir sonbahar ve yapacak çok iş vardı.
It will be autumn, soon. Rains. And we have so much work to do.

Onlar yağmurlu aylarda daha sık görünmeye eğilimlidir.
They tend to appear more often in rainier months.

Ama yağmurlu ve soğuk havalarda, kapalı mekanlarda kalmayı seçer.
But in rainy and cold weather, it may wander indoors.

Ama yağmurlu havada Capee arabayla gitmek tehlikelidir.
But it's a dangerous drive down the Cape in the rain.

Piyano yağmurlu bir günde bu sandığın içinde teslim edildi.
The piano was delivered in the rain in that container.

Hava yağmurlu olduğu halde annemle babama bir mezuniyet hediyesi vermek istiyordum.
Even though it was raining, I wanted to give Mom and Dad a graduation present.