Almanya ve fransada Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Almanya ve Fransada eğitim gördü.
Σπούδασε στην Γαλλία και Γερμανία.Akademik çalışmalarını Almanya ve Fransada sürdürdü.
Συμπλήρωσε τις σπουδές του στην Γερμανία και Γαλλία.Almanya ve Fransada eğitim gördü.
Elbette Avrupa Almanya ve Fransadan ibaret değil.
Βεβαίως, Almanya ve Fransada eğitim gördü.
Σπούδασε στη Γερμανία και στη Γαλλία.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
B vitamini bazlı ürünler İrlanda, Rusya, Almanya ve Fransada üretilmektedir.
Çekimleri Almanya ve Fransada yapılmış.
Τα γυρίσματα έγιναν σε Γερμανία και Γαλλία.Akustik polar: siyah renk, ses azaltma ve yangın direnci ile akustik panel arkasına yapıştırılmış;Çin, Almanya ve Fransada yapılan malzemeler.
Acoustic δέρας: μαύρο χρώμα, που κολλιέται στην πλάτη Almanya ve Fransada çeşitli seminerlere katıldı.
Συμμετείχε σε σεμινάρια στη Γαλλία και τη Γερμανία.Nitekim bu azalma da 1929 ilâ 1935 arasında Almanya ve Fransada yaşanan resesyonla kıyaslanabilir.
Αυτό είναι συγκρίσιμο με Almanya ve Fransada Uluslararası İşletme okudum.
Σπούδασα διοίκηση διεθνών επιχειρήσεων στη Γερμανία και τη Γαλλία.Ancak Kıbrıs Rum yönetiminin itirazları ve Almanya ve Fransadan gelen muhalefet nedeniyle müzakereler 2007 yılında durdu.
Son dönemlerde Almanya ve Fransada bilimsel olarak yapılan bitkisel araştırmalar bitkisel tedavilerin gücünü ortaya koyuyor.
Eπιστημονικές έρευνες σε Βρετανία, Γερμανία και Γαλλία έχουν αποδείξει τη θεραπευτική δύναμη του βοτάνου αυτού.İnsanlar,( sosyal yeniden dağıtıma ağırlık veren) İskandinav modeli,( Amerikan modeline yakın olan)İngiliz modeli ve( Almanya ve Fransada büyüyen bütçe açıkları bu değerlendirme konusunda şüphe uyandırmakla birlikte) daha'' düzensiz'' görünen Akdeniz modelini birbirinden ayırmaktadır.
Οι άνθρωποι διακρίνουν ανάμεσα στο Σκανδιναβικό μοντέλο(που δίνει έμφαση στην κοινωνική ανακατανομή), το Βρετανικό μοντέλο(που βρίσκεται πιο κοντά στο αμερικανικό μοντέλο) Bu madde Amerika, Almanya ve Fransada 2004 yılından itibaren yasaklandı.
Ωστόσο, LF-SG50, İngiltere, Almanya ve Fransada Kasım 2017den itibaren satın alınabilecek.
LF-SG50, İngiltere, Almanya ve Fransada Kasım 2017den itibaren temin edilebilecek.
Bu bağlamda Rusya, Almanya ve Fransadan üst düzey temsilciler İstanbulda toplanıyor.
Στο πλαίσιο αυτό υψηλόβαθμοι εκπρόσωποι από Sadece üç ülke; İngiltere, Almanya ve Fransadaki online perakendeciler Avrupa e-ticaret satışlarının yüzde 71′ini oluşturuyor.
Haydari, AB, İngiltere, Almanya ve Fransada gelen açıklamaların çoğunun eylemi kınamadığını, ancak planlanma şeklini eleştirdiğini belirtti.
Kıtanın en büyük iki ekonomisi Almanya ve Fransadan gelen güçlü büyüme rakamları, Euro Bölgesinin tarihinin en sert resesyonundan çıkmasına yardım etti.
Örgütün Avrupaya da geçmesiyle birlikte başta Almanya ve Fransada ve özellikle de uyuşturucu ticaretinde olmak üzere çeşitli suç sektörlerinde kuvvetli bir varlık gösterdiği söyleniyor.
Μπαίνοντας Gelecek yıl Almanyada ve Fransada seçimler yapılacak.
Την ίδια χρονιά που θα γίνουν εκλογές σε Γαλλία και Γερμανία.Görülüyor ki, Almanyanın ve Fransanın durumu bile pek farklı değil.
Ἡ περίπτωση Γαλλίας καί Γερμανίας εἶναι πολύ διαφορετική.Almanya ve Fransanın egemen sınıfları doğal olarak Euroyu kurtarmak istiyor( bu istek çabalarında başarılı olacakları anlamına gelmiyor).
İsviçre, Almanya ve Fransanın üç ulus sınırında yer alan, Basel centr özünde yer alan….
Που βρίσκεται στα σύνορα τριών εθνών Almanya ve Fransanın muhalefeti, Türkiyenin AB üyelik sürecindeki mevcut açmaza katkıda bulunan faktörlerden biri.[ Reuters].
Almanya ve Fransanın imzaladığı 65 milyon euro değerindeki sözleşme, iki ülkenin eşit oranda finansman sağladığı programın ilk iki yılını kapsıyor.
Liderler uzun vadede Almanya ve Fransayı birleştirmek isterken, ülkelerinin insani gerçeklerini görmezden gelmektedirler.
Επιθυμώντας να συνενώσουν μεσο-μακροπρόθεσμα İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Almanya ve Fransaya Brexit konusunda uzlaşma çağrısı yaptı.
