BILEMEYECEKLER ne Demek Yunan - Yunan Çeviri

Bilemeyecekler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Asla bilemeyecekler.
Καιδενθα το μάθουνποτέ.
Burada olduğumuzu bilemeyecekler.
Δεν ξέρουν ότι μπήκαμε.
Yardım istediler, sonra bağlantıyı kestiler, yardımın yolda olup olmadığını bile bilemeyecekler.
Ζητάνε βοήθεια, και μετά σταματάνε τις μεταδόσεις, για να μην ξέρουν αν κάποιος πηγαίνει. Δεν βγάζει νόημα.
Nereye gittiğinizi bilemeyecekler.
Δεν θα ξέρουν που πηγαίνετε.
Sen onlara doğru döndüğünde ve senin ben olmadığını gördüklerinde çok sinirlenecekler.Ne yapacaklarını bilemeyecekler.
Μόλις γυρίσεις υπό την απειλή όπλου, και δουν πως δεν είσαι εγώ,θα γίνουν τόσο έξαλλοι, που δε θα ξέρουν τι να κάνουν.
Bizi nerede bulacaklarını bilemeyecekler.
Δεν ξέρουν που να μας βρουν.
Kapıya da bir göz koydum, böylece onun bir kapı olduğunu bilemeyecekler ve tekrar içeri giremeyecekler. Çünkü bilirsiniz, bu bir göz.
Βάλε ένα μάτι πάνω στη πόρτα, ώστε να μην ξέρουν ότι είναι πόρτα και να μην μπορούν να ξαναμπούν.
Lobutlar kendilerine neyin çarptığını bilemeyecekler.''.
Δεν ξέρουν τι τους χτύπησε.
En azından aramızdakini hiç bilemeyecekler, değil mi?
Tουλάχιστον, δε θα μάθουν ποτέ για μας, έτσι;?
Ve onlar, bizim ilk radyo mesajımız onlara ulaşmadan önce, ki bu da, 900 yıl alacak, bizim yayın yaptığımızı bilemeyecekler.
Και δεν θα ξέρουν αν είμαστε ικανοί να λάβουμε το μήνυμα μέχρι το δικό μας ραδιοφωνικό σήμα φτάσει σε κείνους, πράγμα που θα συμβεί σε 900 χρόνια από τώρα.
Onları izlediğimizi asla bilemeyecekler.
Δεν ξέρουν ότι τους έχουμε καταλάβει.
Korkacaklar. Size nasıl yaklaşacaklarını bilemeyecekler.
Δε θα ξέρουν πώς να σας πλησιάσουν.
Onlara indirilen darbenin ne olduğunu bilemeyecekler.
Δεν θα ξέρουν τι τους χτύπησε!
Nasıl ve nereyi savunacaklarını bilemeyecekler.
Δεν θα ξέρουν τι να υπερασπίσουν πρώτα.
Ama hiç kimseyi inandıramadıklarını asla bilemeyecekler.
Δεν αντιλαμβάνονται ότι δεν πείθουν κανέναν.
Ölene kadar onları kimin öldürdüğünü bilemeyecekler.
Δεν θα ξέρουν ποιός τους σκότωσε, μέχρι να πεθάνουν.
Şanslıysak, hangisine ateş edeceklerini bilemeyecekler.
Εάν είμαστε τυχεροί, δέν θα ξέρουν πού να ρίξουν.
Ama hiç kimseyi inandıramadıklarını asla bilemeyecekler.
Χωρίς να αντιλαμβάνονται ότι δεν πείθουν κανέναν.
Nageli bulduklarında neler olduğunu asla bilemeyecekler.
Βρίσκοντας τον Νέιγκελ εδώ δεν θα ξέρουν ποτέ τι συνέβη.
Ve öğrendikleri zaman da bizi nasıl bulacaklarını bilemeyecekler.
Και μόλις το καταλάβουν δεν θα ξέρουν πως να μας βρουν.
Bizi oraya aramaya gitseler bile nereye bakacaklarını bilemeyecekler.
Όταν θα αρχίσουν να μας ψάχνουν, δεν θα ξέρουν που να ψάξουν.
Belki de bunların hiçbiri olmayacaktı ama bunu hiçbir zaman bilemeyecekler….
Πιθανότατα ούτε τότε να υπήρχε, αλλά αυτό δεν θα το μάθουμε ποτέ….
Ordumuzla karşı karşıya gelince ne yapacaklarını bilemeyecekler!
Δεν θα ξέρουν τι να κάνουν… όταν θα αντικρύσουν τις στρατιωτικές μας δυνάμεις!
Senden daha tecrübeli birisi gelebilir ama senin bildiklerini asla bilemeyecekler.
Μπορεί να έρθει κάποιος, με περισσότερη πείρα από σένα, όμως δεν θα ξέρει ποτέ αυτό που ξέρεις εσύ.
Ne aradıklarını bilemem ama kurbanımızın ne sakladığını sanırım biliyorum.
Δεν… ξέρω τι έψαχναν, αλλά νομίζω ότι ξέρω τι έκρυβε το θύμα μας.
Bilemeyeceğim. Ama şikâyetim yok.
Δεν ξέρω, αλλά δεν παραπονιέμαι.
Hiç bilemeyeceksin, değil mi?
Ποτέ δεν ξέρεις, σωστά;?
Zaten sizde bunları biliyorsunuz, hadi o zaman başlayalım işe.
Ξέρω ότι μπορείς να το κάνεις, γι' αυτό ας ξεκινήσουμε τώρα.
Bunu biliyor muyduk?
Το ξέραμε αυτό;?
Krissi Catesin kim olduğunu biliyorsun, öyle değil mi?
Ακόμα δεν ξέρεις ποιά είναι η Κρίσι Κέϊτς, έτσι δεν είναι; Όχι?
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.034

Farklı Dillerde Bilemeyecekler

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan