Bir markette Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ben bir markette çalışıyorum.
Saat 3te, Dong Wo köyünde bir markette yangın çıktı.
O da bir markette çalışıyor.
Yıl aradan sonra tesadüf eseri bir markette tekrar karşılaşırlar.
Bir markette hırsızlık oluyor.
Combinations with other parts of speech
Benim babam bir markette çalışırdı.
Bir markette çalışıyorsun, tamam.
En genç olanı, bir markette çalışıyordu.
Bir markette çalışıyorsun, Dante kötü bir yer!
Aynı gün içinde bir markette atış talimi yaptın.
Ajan Macyyi arayan tek kullanımlık cep telefonun izini,sonunda Norfolktaki bir markette buldum.
Şimdi bir markette manifaturacı olarak çalışıyorum.
Geçen Ağustos bir markette dolanırken bulundu.
Bir markette, hangi sıraya girersiniz, tek sepet ve 19 ürün olana mı, yoksa dört sepette 3, 5, 2 ve 1 ürün olana mı.
Dün Bağdatta bir markette yetmiş kişi öldü.
Valleyde bir marketteki soygunun ortasında kalmış.
T, eşkıyaların yönettiği bir markette doğum yapmak istemediğini biliyorum.
Malatyada bir markette unutulan valiz polisi alarma geçirdi.
Peki 100 kadın bulup hepsinin bir öğleden sonra, bir markette kuyruğa girip bütün malı tüketmesini sağlamak kaça patlar?
Manhattandaki bir markette öfkeden deliye dönünce.
Bu problemi geçen gün koydum bloguma. Bir markette, hangi sıraya girersiniz, tek sepet ve 19 ürün olana mı, yoksa dört sepette 3, 5, 2 ve 1 ürün olana mı.
Nasıl oldu da bir marketi soymaktan ve dikkatsiz araba kullanmaktan yakalandın?
Evet, şuan Rooseveltte… bir markete giriyor.
Maginty ve çetesi 45 nci caddede bir marketi soyacaklarmış.
Bir market.
Büyük bir market Yok yok.
Ben de üzgün bir market kaşarından kaçmam.
Ama el bombasıyla bir marketi havaya uçurdu.
Bakalım bir market ne yapmış:.
Otel bir market bölgesindedir ve müzelere, galerilere, katedrale kısa yürüyüş mesafesindedir.