Bir uzlaşma Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir uzlaşma.
İyi bir uzlaşma.
Bir uzlaşma yapmak zorundasınız.
Ne muhteşem bir uzlaşma.
Da bir uzlaşma değildir.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Tsipras: Dürüst bir uzlaşma istiyoruz.
Bir Uzlaşma Komisyonu kuruldu.
Her zaman bir uzlaşma vardır.
Coal Gücü: Bir ihtiyaç ya da bir uzlaşma?
Neden bir uzlaşma olsun?
Mübarekin gitmesini isterken halkta bir uzlaşma vardı.''.
Acaba bu bir uzlaşma değil midir?
Ancak, bu uzlaşma tamamen mutlak ve mükemmel bir uzlaşma değil.
Rod, bir uzlaşma teklif edebilir miyim?
Şu hâlde aramızda bir uzlaşma söz konusu değildir.
Bir uzlaşma ve ortak bir dil bulma zamanı.
Bana, evliliğin bir uzlaşma olduğunu söyledi.
Çocuk için hipoalerjenik bir evcil hayvan seçerek bir uzlaşma bulabilirsiniz.
Onurlu bir uzlaşma için verilen destek.
Bildiğiniz gibi siyaset bir uzlaşma sanatıdır.”.
O zaman bir uzlaşma bulmak en iyisidir.
Belgraddaki siyasi analistler arasında da tek bir uzlaşma mevcut değil.
Biliyoruz ki, Moskova ve Esad ile acı verici bir uzlaşma yapmak zorundayız.
Bunun kabul edilebilir bir uzlaşma olduğuna inanıyorum.
Anlaşmazlıklar ortaya çıktığında, her iki tarafın da kabul edebileceği bir uzlaşma bulmaya çalışın.
Müvekkilim bugün bir uzlaşma çeki istiyor.
Ülkenin önde gelen partileri geçen sonbahardan bu yana bir uzlaşma sağlayamadılar.
Bay Crowe, 20.000 dolarlık bir uzlaşma teklifi yapılmıştı.
Avrupa, Türkiye vasıtasıyla İslam dünyasıyla önemli bir uzlaşma etkeni haline gelebilir.