Breenin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Breenin yanında işim iyi.
Christina Breenin kulağı ağrıyor.
Breenin hiç bir yere gittiği yok.
Biz yalnızca… Ben Breenin yaptığı bir şeye kızgınım.
Breenin avukatı kendinden emindi.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Evet, hepimiz Breenin evinde izliyoruz ve.
Breenin yeni aşkı hareketli başladı.
Seni bu gülleri Breenin bahçesinden koparırken gördüm.
Breenin, Keithin annesi ile ilişkisi.
İşlediğim suç yüzünden Breenin suçlanmasına izin veremem.
Bu Breenin suçu değil.
Bu evlilik danışmanına gittiğimizi saklamak için Breenin uydurduğu bir hikâye.
Daima Breenin etrafında dolaşırdı.
Yani onun mâsum olduğunu düşünüyorsun. Ama Breenin duygularının neden değiştiğini anlayabilirsin.
Alicia. Breenin yerine aramıza katıldığını duydum.
Emin olmanı istiyorum. Eğer Breenin niyeti bağlılık değilse o zaman belki de.
Breenin, her yıl düzenlediği ciddi bir ödül partisidir.
Ayrıca Breenin parmak izleri de var.
Breenin orada olacağını bile bile riske girerek düğüne geldi.
Evet, annen Breenin küçük keşfinden söz etti.
Breenin beni diğer kadınlarla birlikte içki içmeye çağırdığını hatırlıyor musun?
İşte bu da Breenin benden sonra bulduğu palyaço. Orson.
Breenin doğum günü partisine davet edilmemişsin, neden gittin peki?
Bir dakika, Breenin kuzeni poker mi oynatıyor?
Evet, Breenin bir hanımefendi olduğunu anlamanın pek çok yolu vardı.
Evet, Orson Hodge, Breenin mükemmel kadın olduğunu biliyordu.
Yani Breenin doğum günü partisine onun resimlerini çekmek için gittiniz.
Yani Breenin. o gece… Ramon Sanchezi öldürmüş olabilmesinin imkanı yok mu?
Bebek, Breenin çikolatalı kekini bitirmem için bana ısrar ediyor.
Şimdi Breenin acısı varken, Orson ona yardım etmek istiyordu.