Bunama Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Erken bunama.
Bunama, yaşlılık.
Organik bunama.
Erken bunama başlangıcı var.
Evet, annemde bunama var.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
buna değer
buna bağlı
buna karşılık
buna minnettarım
buna inanır
buna engel
buna sahip
ben buna inanmıyorum
buna hazırlıklı
buna eminim
Daha
Fiillerle kullanım
buna inanmak
buna değmez
buna bayılacak
buna ne dersin
buna bak
buna derim
buna bayıldım
buna karışma
buna alış
buna katılmıyor
Daha
Gece çiçek açan erken bunama.
Babamda bunama var Larry.
Bunama, hematom, beyinde su toplanması.
Epileptik Bunama'' diyorlar.
Bunama ve Alzheimer aynı şey mi?
Peterın babasında bunama vardı, alzheimer değildi.
Bunama ve Alzheimer aynı şey mi?
Alzheimer ve bunama aynı mı?
Bunama, yaşlanmanın normal bir parçası değildir.
Anasayfa» Dünya» Evlilik bunama riskini azaltıyor.
Erken başlangıçlı Alzheimer hastalığında bunama( G30.0†).
Aslında, erken bunama anlamsız bir tabir… Chicago.
Tamam, kan parazitlerini alıyorum ama bunama da benim.
Yani bunama yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olarak düşünülmemelidir.
Saldırganlık, beyne zarar verme, bunama, psikoz gibi.
Alzheimer ve bunama tedavisinde yaygınca kullanılan bir ilaçtır.
İki veya daha fazla depresyon geçirenlerde bunama riski iki kat artıyor.
Büyük annemde bunama vardı ve farklı bir insanmış gibi el yazısı değişirdi.
Kokain yan etkileri korku, agresiflik nöbet,intihara meyilli olma, bunama.
Hâlbuki Anna 3 ay önce bunama belirtisi olmadığını söyledi.
Henryde bunama var ve bütün gün aktivitelerinde yanında bir asistana ihtiyacı var.
İngiliz bilim insanlarının yaptığı bir araştırma evliliğin bunama riskini azalttığını ortaya koydu….
Aynı zamanda Alzheimer ve bunama riskini de yüzde 60 oranında azaltıyor.
Ancak bunama belirtileri yaşamak normal hayatınızın sonu anlamına gelmez.
Yıllarca frontotemporal yerleşimli bunama ve Alzheimer karıştırıldı, lakin frontotemporal yerleşimli bunama ayrı bir hastalık.