Cevher Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ne cevher!
Cevher, otur.
En yüksek cevher.
Cevher aç kapıyı!
Siyasi cevher.
İnsanlar da tercüme ediyor
Cevher, napıyon oğlum?
Ne kadar cevher getirdin?
Cevher çok kalın Rocket.
Şurdaki cevher gibi mesela.
Cevher gel oğlum, Allahaşkına gel bak.
Barbu, sirkin kralı, küçük cevher.
Cevher daha hızlı tükenir.
Eskiden buna cevher ve araz derlerdi.
Cevher Rengi Sıralayıcısı( 29).
Benim için Mi Young, en değerli cevher.
Cevher kayboldum ben, Beyoğlu'' ndayım.
Hayatımı sürdürmemi sağlayan cevher neredeyse tükenmek üzere.
Cevher çıkardılar, istediklerini söylediler.
Hammadde olarak kömür(% 70) ve cevher kullanılmaktadır.
Cevher hiçbir zaman okula gidemedi!
Yanki dış mıntıkadaki madenlerden cevher taşıyordu.
Cevher: Bu şekilde devam etmek istiyoruz.
Dağların derinlerinde yaşadığını söylüyorlar, çünkü orada kaliteli cevher bulabiliyormuş.
Bize bir cevher getirmişsiniz, Peder.
Sıradağlar, plaka hareketleri kıtaları hareket ettirerek cevher yataklarını oluşturur.
Cevher git abinin elini bi sık yavrum, yapma.
Nadiren, elementer halde ya da Dünyanın kabuğunda saf cevher bileşikleri olarak bulunur.
Bu cevher Bağdatın madenlerinin dibinden çıkartıldı.
Kova zinciri tarak cevher madencilik makine için altın seçimi veya demir ayrılık ile donatılabilir.
Kara cevher: monokristal silisyum, polikristal silisyum.