Ciddiyet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evet, ciddiyet.
Ciddiyet maskesi.
Hector bu ne ciddiyet?
Ciddiyet'' in tanımı şu.
Artık ciddiyet zamanı.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Şimdi onu alıyorsun, biraz ciddiyet, Frank.
Bu kadar ciddiyet yeter.
Sende yılların çilesiyle gelen o ciddiyet yok.
Biraz ciddiyet ve saygı.
Bütün bunları bir ritüel havasında, ciddiyet ve dikkatle.
Bu zaman ciddiyet zamanıdır.
Ciddiyet sahibi her düşünce bunu yapmak zorundadır.
Sen buna ciddiyet mi diyorsun?
Ciddiyet bir tür hastalıktır; ruhun kanseridir.”.
Sorumluluk ve ciddiyet ister.
Zaman ciddiyet ve sorumluluk alma zamanı.
Sorumluluk ve ciddiyet istiyor.
Aynı ciddiyet ve sorumluluk içerisinde hizmet devam edecek.
Düşüncelerinize ciddiyet ve detaycılık geliyor.
Aynı ciddiyet ve sorumluluk içerisinde çalışmalarımı devam ettiriyorum.
Devlet yönetimi ciddiyet ve tutarlılık ister.
Bir Çin atasözü der ki, Fazla ciddiyet yaşamı kısaltır.
Provada ciddiyet, bay DAuban.
Genellikle her iki göz birlikte etkilenir ama ciddiyet farklı olabilir.
Zararın ciddiyet derecesi en tartışmalı kriter.
Onlar da risk ve ciddiyet yan etkileri artırabilir.
Kaotik oyalanmalar yoktur, ciddiyet, öntatma ve sadece“ sa aramak istiyorum” fikrinden bile coşku meydana geliyor.
Çalışmalarımız aynı ciddiyet ve sorumluluk içerisinde devam edecektir.
Kaotik oyalanmalar yoktur, ciddiyet, öntatma ve sadece“ sa aramak istiyorum” fikrinden bile coşku meydana geliyor.
Bunları görerek aynı ciddiyet ve inançla gayret etmemiz gerek.