Genç erkek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dört tane genç erkek istiyorum.
Genç erkek popoya saldırıyor.
Çünkü onlar genç erkek şeklinde gelmişlerdi.
Bilirsin… Yaşlı kadın, genç erkek.
Birçok genç erkek geri gelmedi.
Combinations with other parts of speech
Kasabada geyik avlamış en genç erkek.
Genç erkek aslan onlara karşı çıkıyor.
Görüyorum ki köyde hiç genç erkek yok.
Genç erkek 10 yaşında, yaklaşık 43 kilogram.
Ne yazık ki bu genç erkek yaşayamayacak.
Her genç erkek peri masallarındaki düğünü hayal eder.
Daha fazla kadın, daha fazla genç erkek işe aldım.
Genç Erkek Mavi/ Kızıl Ejder Halfmoon Bettaya bakın.
Bu yüzden canavarım. Bir tür genç erkek canavarı.
Genç erkek bedeni üzerindeki otopsidir. Öleli yaklaşık 2 saat oldu.
Gazetelerde okuduğum kadarıyla son üç ayda dört genç erkek kaybolmuş.
Genç erkek ve kadın olanlar askeri eğitim alacak.
Gerçekten de, pek çok genç erkek ve kız klasik oyunu öğrenmek istemiyorum.
Genç erkek Luxanların bunu hangi tören için kullandığını biliyor musun?
Biyomedikal ve anatomik araştırmalarda kullanılan iki genç erkek şempanze.
İngilterede 4 genç erkek kamerası modellerinin hayatlarını takip etti.
Derken bir gün, dört öğretmen ve bir koruma Kabilin kuzeyine giderken, yine aniden,19 genç erkek arabamızı yolun ortasında durdurdu.
Bu genç erkek için bu çalıntı timsah dişi de işe yarar görünüyor.
Fener Festivali antik Çin tek genç erkek ve sağlanan festivallerinden biridir….
İki genç erkek bir metal çöp kutusu ile çok eğlenceli bir oyun buldum.
Bu coğrafyada 20li ve 30lu yaşlardaki genç erkek ve kadınların büyük kısmının okuma yazma bilmediğini okuduğumu düşünüyordum.''.
Her iki genç erkek de sırasıyla 17 ve 15 yaşlarındayken işledikleri suçlar nedeniyle ölüm cezasına mahkum edilmişti.
Törenlerde, bu genç erkek ve kadınlar mezun olduklarında, o kalemi büyük bir gururla alarak ceplerine koyuyorlar.
İki genç erkek 5 Aralıkta Azaz yakınında Suriye ve Türkiye arasındaki sınır üzerinde bir mülteci kampında bir washline altında oturmak.
Demografik açıdan genç erkek ve kadınların nüfusun çok daha büyük bir parçası olduğu ülkelerde, Avrupada olduğundan daha da etkili oluyorlar.