Gençti Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çok gençti.
Senin için çok gençti.
Çok gençti.
Hepsi gençti, tıpkı Mischka gibi.
Yeterince gençti.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
genç adam
genç kadınlar
genç kızlar
genç yaşta
genç bir kadının
genç erkekler
genç kadının
genç bir adamın
genç insanlar
genç bayanın
Daha
Isimlerle kullanım
Daha
Çok gençti, hayat doluydu.
Çok daha gençti.
Yılında ölmüştü, daha çok gençti.
Hayır, daha gençti.
Ama o gençti ve ben de gençtim.''.
Senin gibi gençti.
Onlar gençti ve deneyime ihtiyaçları vardı.
O kadar gençti ki--.
O zaman daha çok gençti.
Gençti, gerçekten güzeldi ve tertemiz giyinmiþti.
Miriam o zamanlar gençti.
Kız çok gençti. Galiba… 17 ya da18 yaşındaydı.
Tabi o zaman daha gençti.
Çok gençti. Ona silah kullanmayı ben öğretmiştim.
Yakışıklıydı, gençti, zengindi.
O çok gençti. Ve kocasida kuvvetli degildi.
Kabul etti. Anlamak için çok gençti.
Çok gençti, daha yapacak çok fazla şeyi vardı!
Benim gördüğüm adam çok formda, çok gençti.
Çok gençti, Townsendde çok başarılı bir dişçiydi.
Yine de kalp krizinden ölmek için çok gençti.
Yine de hâlâ gençti ve belki doğru tedavilerle iyi olabilirdi.
Öyle ki sunum yapan heyetinyaş ortalaması bile oldukça gençti.
Evet, çok gençti. Fabrikada çalışıyordu. Beni doğurdu ve bir süre sonra öldü.
Zaten sekiz yıldır kamu işlerine bakıyordum; müdür epey gençti.